Gönderi

224 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Anarşizm, ülkemizde de sıklıkla yapıldığı gibi, kaosla veya terörizmle eş tutulmaktadır. Oysaki anarşizm, demokrasi ve cumhuriyet gibi tam bir yönetim biçimi olmasa da bir toplumsal örgütlenme biçimidir. Yani dünyayı kaosa sürüklemek veya etrafta bombalar patlatmak gibi bir amacı yoktur. Peki anarşizm nedir? Anarşizm, hiçbir yöneticinin olmadığı, insan özgürlüğünü ve bireyciliği en üst düzeyde koruyan bir toplum durumudur. Toplumsal otoritenin, gücün ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlayan sosyal bir terimdir. Anarşizm, her koşulda her türlü otoriteyi, dolayısıyla devlet örgütlenmesini reddetmektir. Kendi kendini denetlemeyi ve gönüllü işbirliğini savunur. Özel mülkiyeti toplumda baskı kaynağı ve devleti özel mülkiyetin bir aracı olarak gören, bunların ortadan kalkmasıyla ancak insanın özgürleşeceğini öne süren bir siyasal öğretidir. Eğer siz de insan özgürlüğünü ve bireyciliği her şeyden önde tutan kişilerdenseniz, sosyolojik veya politik olarak düşüncenizin sonunda ulaşacağı kavramlardan biri anarşizmdir. Anarşizm öcü değildir. Korkmanızı gerektiren bir şey de değildir. Zira atalarımız birer anarşistti. Antropologlar, etnografik araştırmalarında, tüm dünyada ve tüm zamanlarda yaşamış olan devletsiz ve yönetimsiz sayısız toplum belgelediler. Antropologlar tarafından belgelenen bu toplumlarda henüz devletin icat edilmediği zamanlarda yaşayan insanlar tespit edilmiştir. Bu insanlar devlet olmadan nasıl yaşıyorlardı zannediyorsunuz? Alışveriş merkezlerine (AVM) gitmeden, televizyon izlemeden, telefon kullanmadan, internete girmeden, yönetilmeden, yasalara uymadan, devlet olmadan vs. bir hayat nasıl mümkün oluyordu? Maalesef öyle bir zehirlenme yaşıyoruz ki, bazı şeyler olmadan insanın da olamayacağını düşünüyoruz. Hatta birçok şeyi insan olmanın ön koşulu olarak değerlendiriyoruz artık. Mesela, telefon kullanmayan insan olur mu hiç, bir insanın mutlaka telefonu olmalıdır, diye düşünüyoruz. Oysaki çok yanlış bir düşünce bu. Telefon veya televizyon icat edilmeden önce de insan vardı; devlet icat edilmeden önce de... Ve bence asıl insanlar onlardı. Bizler ise insan olduğunu zanneden modern köleleriz. Bir konuda hemfikir olmalıyız. Devlet ve yönetim, savaş için organize edilmiştir. Hatta bugüne kadar savaş için bundan daha etkin bir örgütlenme kurulmamıştır. Savaş olmazsa hiçbir devlet var olamaz. Bu nedenle devletler varlığını sürdürdükçe savaş da varlığını sonsuza dek sürdürecektir. Bu noktada, "Müslüman devlet" ya da "Hıristiyan devlet" veya kısaca "dindar devlet" gibi kavramların da olamayacağını düşündüğümü ifade etmek isterim. Çünkü dindar devlet yönetimi diye bir şey olamaz. (Doğru uygulanan şeriat yönetimini saymazsak.) Zira devlet, yasalara uymaya zorlamak için meşru şiddet kullanımı prensibine dayanan bir örgütlenmedir. Bir dindar ise, inancı gereği, dininde emredilenin dışında bir şiddet kullanamaz. Bu durumda dindar kişilerin hükümet ya da devlet idaresine katılamayacaklarını da ifade etmek gerekir. Dahası, dindar bir kişinin ve "yaratıcının olduğu bir dünyanın" yönetilmeye ihtiyacı yoktur. Siz kimsiniz ki, bir "yaratıcının" emirlerini gönderdiği dünyayı yönetmeye kalkıyorsunuz? Yönetimler, dünyevi ve günahkar insanlar içindir. Oysaki "yaratıcının" kuralları varken, yönetilmeye ihtiyaç yoktur. Bu durumda, siyasi bir örgütlenmeye katılmak veya yönetilmek yahut oy kullanmak da dine uygun bir hareket değildir. Zira dünyada insanları ölümle cezalandırabilen veya süresiz hapse atabilen bir devlete oy vermek, belki de dindar bir kişi için ebedi cehennem azabına mahkum edilmesine sebep olabilir. Örneğin, oy verdiğiniz bir siyasi partinin yanlış bir kararı sonucunda yalnızca bir vatandaş bile haksızlığa uğrasa, vay halinize. Bildiğiniz üzere, bunun adına kul hakkı denir. (Ateist olduğum için bu paragrafta yazdıklarım yanlış anlaşılabilir. Kesinlikle hiçbir ima veya dil uzatma söz konusu değildir. Tamamıyla kendi düşüncemdir. İnanan bir insan olsaydım da aynen bu şekilde düşünürdüm.) Madem siyasi konulara girdik, Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminden bir örnekle size anarşizmin faydasını anlatmaya çalışayım. Biliyorsunuz, demokraside oy kullanmak çok önemlidir. Hatta ülkemizde vatandaşlık görevidir. Oy kullanmayanlara para cezası bile kesilir. Anarşistler ise, oy kullanmanın hiçbir şekilde özgürlüğün veya özgür iradenin bir göstergesi olmadığını savunurlar. Oy veren kişi, günümüz tabiriyle seçmen, önceden seçilmiş ve belirlenmiş kişiler arasından bir seçim yapar ve birbirine zıt ideolojiler arasında belki de seçim şansı hiç yoktur. Zaten çoğu zaman çoğunluğun seçimi bile söz konusu olmamaktadır. Bir kişi bir göreve seçilir, çünkü diğer adaylardan daha fazla oy almıştır. Bu noktada oy vermeyen kişilerin oy sayıları ise asla hesaba katılmaz. Yaklaşık 4 yıl önce, Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, üç aday karşımıza çıkmıştı: Recep Tayyip Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş... Bense bir vatandaş olarak bu üç adaya da oy atmak istemiyordum. Çünkü üçü de içime sinmiyordu; ama oy atmak vatandaşlık görevi olduğu için sandığa kadar gittim. Oyumu kullanmak için içeriye girdiğimde bile hala karar verebilmiş değildim. İçeride aklıma ilginç bir fikir geldi ve hemen uyguladım. Üç adayın yanına kendi çocukluk fotoğrafımı da koyup altına kaşeyi bastım ve akabinde fotoğrafını çektim. Fotoğraf şu: hizliresim.com/VDpQQR Seçim sonuçlarını ise, şu linkten görebilirsiniz: sabah.com.tr/secim/2014-cumh... Benim gibi kararsız vatandaşlar için, seçmen kağıdına en azından "hiçbiri" seçeneği konulsaydı, eminim en az %5 gibi bir oranda hiçbiri seçeneği çıkardı. Bu durumda ise cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Recep Tayyip Erdoğan'ın oyunun %50'nin altına düşeceği açıkça ortada. Sanırım ne demek istediğimi size anlatabildim. Demokrasi her ne kadar, "sandık"tan çıkan oya göre itaat etmeyi emretse de anarşizm bunu kabul etmemektedir. Zira anarşizmde, azınlığın daha iyisini bilebileceği ya da kendi adına karar verebilme hakkının olduğu kabul edilir. Böylece çoğunluğun azınlığı kendisine uymaya zorlamasının da önüne geçilir. İşte kitap, bu ve bu anlattıklarım gibi konularda fikirler ortaya sunuyor. En eski anarşist toplumları tek tek önümüze getirerek anarşizmi örneklerle açıklıyor. Ancak bunu yaparken hiçbir şekilde anarşizmin uygulanabilir bir sistem olduğunu söylemiyor. Hatta anarşistlerin tasarladığı türde bir toplumun mevcut olamayacağını, olsa bile kısa ömürlü ve münferit birkaç girişimden ibaret olacağını ifade ediyor. Zaten bu saatten sonra ben de uygulanabilirliği olduğunu düşünmüyorum. Ancak özgür bir toplumda, devletin ya da yönetimin olabildiğince az oranda yürütme rolünü üstlenmesi gerektiğini, kişisel özgürlüğe ve bireyciliğe daha çok imkan tanınması gerektiğini düşünüyorum.
Efendisiz Halklar
Efendisiz HalklarHarold Barclay · Versus Yayınları · 2010131 okunma
··
569 görüntüleme
Burcu okurunun profil resmi
Teşekkürler incelemeniz için. Umarım incelemenizi okuyan kişiler biraz olsun düşünebilir her şeye "at gözlüğüyle" bakmaktan vazgeçer.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Umarım artık kendi gözleriyle bakmaya başlar insanlar. Çünkü başkalarının gözlerini kullanmaktan neredeyse kör olarak yaşıyoruz. Ben teşekkür ederim.
Lavinia K.T okurunun profil resmi
Semih bey, bilgilendirici incelemenizden dolayı size çok teşekkür ederim.Çok önemli konulara ışık tutmuşsunuz..Aslın da özgür bir seçim yapmıyoruz önümüze bir kaç seçenek sunuluyor ve onlar arasından birini seçmeye zorlanıyoruz.Ve bunu demokrasi adı altında yapmaları da ayrı bir saçmalık.Zira Ülkemiz de demokrasi olduğuna inanmıyorum.Neyse..Söyleyecek her şeyi siz çok güzel ifade etmişsiniz zaten.Sadece Ülkemizin içinde bulunduğu durumu ifade eden şu sözleri buraya eklemek istiyorum; ““Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır! Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir…” Friedrich Wilhelm Nietzche
Semih Doğan okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için. Demokrasi adı altında çoğunluğun azınlığa uyguladığı baskıyı ve sindirmeyi görüyoruz ülkemizde. Benim de sıklıkla eleştirdiğim bir durum bu. Adı her ne olursa olsun, kabul edilemez. Katkınız için tekrar teşekkür ederim.
Harun mert okurunun profil resmi
Otoritesiz toplum en özgür ancak en ütopik olanıdır. Çünkü devlet kaçınılmazdır. Çünkü "insan insanın kurdudur." Çünkü bizler özgürlüğümüzü bile isteye, güle oynaya güçlüden hakkımızın korunması adına, keyfi hareketlerin cezasını kesmek adına verdik. Vermeseydik ilerleyemezdik. Vermeseydik aynı zamanda gerilemezdik de. Kitapta anarşist toplumlardan bahsedildiğini söylemişsiniz ama açıkçası ben böyle bir topluluğa ihtimal vermiyorum. Anarşizme yakın, otoritenin daha zayıf olduğu toplum ve topluluklar vardır elbette ama mutlak olarak anarşizmin egemen olduğu bir topluluğunu hayal bile edemiyorum. Hani demişsiniz ya anarşist deyince ülkemizde kaos vs. Akla geliyor diye, anarşist bir ideoloji doğrultusunda hareket etmek isteyen bireylerin tümünün yapması gereken hareketler kaostur, yıkımdır. Çünkü bunca yıllık devletli toplumu yok etmenin başka bir yolu yoktur. Bu yüzdendir ki bu yönde hareket eden insan grubunun tanımı bugün terör örgütüdür. Ancak bu fikir eyleme geçmediği müddetçe terörle ilişkilendirilemez. Bireysel olarak konuşacak olursam ben de anarşik bir düzeni yeğlerim. Ancak bunun milli piyangonun çıkma ihtimalinden daha namünkün olduğunu bildiğimden üzerinde durmuyorum, sadece tartışma masalarımıza meze oluyor :).. bu konular çok güzel ve özel konular... Demokrasiye baktığımızda da size katılıyor ve bu konuda tam olarak fikrimi yansıtan şu sözü "demokrasi çoğunluğun tiranlığıdır" buraya bırakıyorum. Elinize sağlı... Güzel bir inceleme olmuş...
Semih Doğan okurunun profil resmi
Hemen hemen kitapta yazanları özetlemişsin aslında. Küçük bir takım gruplarda anarşist toplum özelliği görülebilir, hatta pekala da uygulanabilir; ancak şimdiki gibi devletlerde, nüfusun çok fazla olmasından dolayı, anarşist düzeni tesis etmek mümkün değil. Bu sebeple, yönetim biçimlerinde devletin daha az egemen olduğu ve bireyselliğin ön plana çıktığı toplumları daha fazla görebilmek adına insanların anarşizmi tanıması gerektiğini düşünüyorum. Anarşizm olmasa bile despot bir devlete de izin vermemeliyiz. Katkıların ve düşüncelerini paylaştığın için teşekkür ederin :)
Kitap Kâşifi okurunun profil resmi
Hiçbir yöneticinin olmadığı, insan özgürlüğünü ve bireyciliği en üst düzeyde koruyan bir toplum durumudur. Aynen katılıyorum. Pis anarşist seni!.. Yaşasın işsizlik!.. 😂😂
Semih Doğan okurunun profil resmi
Tanımınız çok çekiciydi :) Teşekkürler. Yaşasın anarşizm! :)
1 sonraki yanıtı göster
Selman Ç. okurunun profil resmi
Sis
Sis
kitabında bombasız anarşizm diye bir tabir vardı çok dikkatimi çekmişti.
Sis
Sis
kitabını mutlaka oku Semih.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Hakan Hoca da çok güzel şeyler yazmış kitapla ilgili. Geçenlerde bir arkadaşım da Unamuno deyip duruyordu. Sen de önerince listeme eklemem şart oldu :)
Homeless okurunun profil resmi
''Bizler ise insan olduğunu zanneden modern köleleriz.'' İşte bununla övünebiliriz. Daima kötüye giden düzene karşı çıkan her ses anarşizmle, terör ile rahatlıkla bağdaştırılabiliyor. Doğruyu tartışmıyoruz ya da sorgulamıyoruz. Sığ dünyamıza kimi kahraman olarak seçmiş isek onun sözleri bizim için ''kanun hükmünde kararname'' oluyor :D Evet Anarşizm, Komünizm özünde çok iyi kavramlardır. Ama zamanında birisi çıkıp kötü dediği için yüzyıllar boyunca dilimizde, gözümüzde lekeli olarak kalacaklar. Çünkü biz buyuz. 2014 seçimlerinde Erdoğan'a oy vermiştim. Ancak paylaştığınız resimdeki gibi olsa idi adaylar oyumu size verirdim. :D Yine kaliteli, bilgilendirici, düşündürücü bir inceleme olmuş. Kaydedilenler'e de ekliyorum. Çok teşekkür ediyorum, emeğinize sağlık.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Bazı kavramlar toplumsal kabul gibi aklımıza kötü olarak sokuluyor. Daha sonra ne yapılırsa yapılsın bu genel kabul değişmiyor maalesef. Bizim gibi okuyan insanların ise bu genel kabulleri değiştirmesi gerekiyor. Tekrar teşekkür ederim katkınız için :)
Esra Koç okurunun profil resmi
Dinini yaşamaya çalışan bir insan olarak düşüncelerinize birçok noktada katılıyorum. Anarşist benim gözümde sorgulayan körü körüne partizanlık yapmayandır kişiye ya da herhangi bir oluşuma. Bu yüzden hepimiz bir yerde birşeyleri sorguluyorsak anarşistler gibi yaklaşmış oluyoruz o duruma. Bu o kadar da kötü bi şey değil. Ama işin içine devlet girince bu konu çatallaşıyor. Kontrol etmek özündekini korumak zorlaşıyor. O yüzden birçok kişi bunu ancak günümüz coğrafyasında hayal edebilir. İnceleme için teşekkürler. Cesaretiniz ve açık sözlülüğünüz için bir tebrikte benden.
Medine okurunun profil resmi
Ufuk açan bir inceleme olmuş, emeğinize sağlık. Ben de konuyla ilgili şu sözü paylaşayım; "Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı." Emma Goldman
Semih Doğan okurunun profil resmi
Çok doğru. Teşekkür ederim Medine Hanım.
21 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.