Gönderi

Erivan Radyosu  - Radyoya Êrîvanê
Kürtçenin Türkiye de yasaklı olduğu yıllarda Erivan`dan Kürtçe yayınlar yapan radyo kanalının Kürtlerde ayrı bir yeri vardır. Ermenistan'ın başkenti Erivan'da 1955 yılında Kürtçe yayın yapan bir bölüm kurulmuştu. Erivan Radyosu , Kürtçenin adının telaffuzunun dahi yasak olduğu dönemlerde 2 saatlik Kürtçe yayın yapan radyo kanalıydı.Bu radyo kanalı Kürtlerin kalbinde dostça yeri olan radyo kanalıydı. Karapetê Xaço, Şeroyê Biro, Meyrem Xan, Aslîka Qadîr, Zadina Şakir, Efoyê Esed, Ahmê Çolo, Egîtê Cimo, Aramê Tigran ve M. Arîfê Cizrewî ve daha nice dengbej ve stranbeji stüdyolarında konuk etmişlerdir bir özelliği ise radyo yayına başladığında taş plak gibi kayıt ortamlarına sanatçılar önceden okuma yapmadıklarından canlı olarak enstrumanlarla söylerlerdi.  Böylece Erivan Radyosu, dağılmış olan Kürt halkının, yarım asrı aşkın ortak sesi, ortak dili ve tesellisi olmayı başarıp günümüzde tarihsel değere haiz bir konum almıştı. Köyde misafir odalarının en seçkin köşesine yerleştirilen ecnebi malı ahşap kaplamalı pille çalışır kocaman radyolar, yarım asrı aşkın Kürtçe yayın yapan Erivan Radyosu (Radyona Rewanê)'nun istasyonuna kilitlenip durdurulurdu. Varlıklı ve imtiyaz sahibi kişilerin yüklü paralar ödeyerek satın alabildikleri bu radyolardan Kürtçe haberler, klamlar, stranlar, işitsel tiyatro ve hikayeler dinlemek adeta bir ayrıcalık sayılırdı. Sonrasında stüdyoda toplanan kayıtlar arşivlendiğinde baya bir arşiv çıkmıştır. Radyonun genel direktörü Armen Amirian'ın verdiği bilgiye göre Dünyanın en önemli Kürtçe müzik arşivlerinden birine sahipler ve bununla gurur duyuyorlar. 1500'den fazla kasette ve taş plakta kayıtlı beste ve anonim eserlerin birçoğu ilk ve son kez Erivan radyosu'nda kaydedilmiş ve saklanmış... Erivan Radyosu aynı zamanda İç Anadolulu Kürtlerin dinleyebilmek için ileri teknolojik çözümler üretmek zorunda kaldığı efsanevi radyoydu.  Kürt kültürünün yeşertilmesi için Erivan Radyosu'na Kürtçe yayın saatleri verilmişti. O dönemde İran'da da bir radyo Kürtçe yayın yaptığı halde, Arap kültürüne meyletmesi nedeniyle Kürtler Erivan radyosunu tercih etmiştir.   Koca bir köyde en fazla iki tane radyo bulunurdu. Erivan Radyosu'nun Kürtçe haber yayın saatinde radyonun bulunduğu ev her gece tıklım tıklım misafir dolup taşardı. Sadece evin saygın reisinin kumanda edebildiği radyonun o kesme şekere benzer sıralı düğmelerinden biri olan açma tuşuna basıldığında; gırtlaktan gelen tok sesiyle spiker, Keremê Seyad ile Gulizera Casım'ın sesi işitilmeye başlardı. Ermenistan'da yaşayan Kürtlerin konuştuğu Serhat şivesiyle haberleri sunmaya başlayan bu spikerler, 'Erivan xeberdide, guhdarên eziz, naha bibîzın deng u behsên teze' (Erivan Radyosu haberleri sunar, değerli dinleyiciler şimdi yeni haberler dinleyeceksiniz) cümlesi radyoda okununca onlarca insanın doluştuğu oda adeta sessizliğe gömülürdü. Bazen Azniva Reşit, bazen Sêvaza Evdo, bazen de Lusika Hüseyn isimli kadın spikerler periyodik olarak haber sunumunda eşlik ederdi Keremê Seyad'a. Ama her zaman Keremê Seyad, o Kürt gırtlağıyla sunduğu Dünya haberlerini yıllar boyu evimizin içine kadar taşıdı, hem de zengin bültenleriyle. Erivan Radyosu, kuruluşundan günümüze dek, gerek müzik aracılığıyla gerekse kimliksel aydınlanma amaçlı programlarla Kürt ulusal bilinç ve kültürünün daha da berraklaşmasına maksimum katkı sundu. Ne yazık ki son yıllarda ekonomik yetersizlikten ötürü, Erivan Radyosu'nun iki saatlik yayın süresi yarım saate indirildi. Ekonomik yetersizliklere rağmen, yine de radyoyu ayakta tutmaya gayret eden büyük emektar spiker Keremê Seyad'ın bu konudaki çığlığı, Bilur ve Fîq'in sesini baskılayacak kadar hüzünle yankılanmaktadır!   --Yazar: Şerzan Atabey
··
42 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.