Behzat Ç.
"unutmak kelimesi undan çıkmış , bildiğimiz un yani, hamur işi, öyleymiş. unutmak için un ufak etmek gerekiyomuş. birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın, öyle yavaş yavaş gidermiş yavaş yavaş unuturmuşsun. gözleri, kaşı, burnu ile kulağı, sesini yavaş yavaş. unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. hatırlamazmış. sonra unuttuğunu unuturmuş. ben unutmak istiyom la. her gün ne zaman unutcam diye soruyom kendime, her sorduğum zaman da her şeyi yeniden hatırlıyorum ben, daha net. unutamıyom ben"
·
1 görüntüleme
Unutmak diye bir sey yok , unutmak hatirlayana kadar.
Ben buna delirmek diyorum yani kendini unutmak bence en büyük hatıra sensin çünkü
O zaman yeni birisi. O yeni birisinde de aklına geliyorsa çare bilim adamlarının zihinden bir şeyleri unutturma buluşunu bulmalarını beklemek.
Gelen gitmez mi sanıyorsun yanılıyorsun yeniler de acıtr beklemek en doğrusu
Beklemekle geçen şey sadece bize verilen ömür dakikaları,
Herkes elbet bir gün gider ancak nereye gittiği önemli belki de birisi gelir seni öbür tarafta beklemeye gidiyordur.
İnsanlar genelde ölmek için gitmiyorlar bunu sende biliyorsun ,öldürüp gidiyorlar ama tuhaf olan ne ölu olduğun halde nfes alman
Bir gün o geminin geleceği gibi, öyle giden de gelir elbet o nefese hayat veren biri çıkar.
Umut doğar her şey umutsuzlaştığında.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.