Gönderi

Ne benzerlik ama
Sümer tanrısı Enki'nin de sözcüsü Endubsar adlı bir kişidir. Bu kişinin sıfatı da peygamberliktir. Endubsar, Erudu kentinde yaşayan ve özellikle çivi yazılı tabletlerde Erudulu olarak adı geçen Udbar'ın oğludur. O çağlarda Enki'nin onu katibi olarak çağırması adına "yemin" adıyla belirten bir tablet hazırlar. Enki'nin onunla konuşması esnasında ezoterik bilgilerini işleyecek ayet şeklinde tabletler hazırlar. Enki'ye yemin şeklinde hazırladığı ilk tabletin girişinde"... Enki'nin kulu, usta yazıcı Endubsar'ın sözleridir... " şeklinde başlayan metinde "....Büyük afetten sonraki yedinci yılın ikinci ayın onyedinci gününde büyük tanrı, insanoğlunun biçimlendiricisi, her şeye gücü yeten ve iyiliksever efendim, Enki tarafından çağrıldım... " şeklinde ifadelerle Enki'nin kendisini çağırdığını ve ona bazı bilgiler verdiğini ele alır. Endubsar, tabletin devamında "... Kötülük rüzgarı şehre doğru yaklaşırken Eridu'dan çorak steplere kaçabilmiş olan az sayıda insanın arasındaydım. Ateş yakmak için çalı çırpı toplamak üzere kıra doğru uzaklaştığım sırada başımı kaldırıp bakım ki ne göreyim, güneyden bir kasırga çıkageldi. Çevresinde kırmızımsı bir parlaklık vardı ve hiç ses çıkartmıyordu. Yere eriştiğinde karnından dört tane dik ayak çıktı ve parlaklık yok kayboldu. Kendimi yere atıp yüz üstü kapaklandım çünkü bunun bir ilahi görünüm olduğunu biliyordum. Başımı kaldırıp, bakınca yanıbaşımda iki ilahi elçinin durmakta olduğunu gördüm. Yüzleri insan yüzüydü. Ve giysileri cilalı tunç gibi parlamaktaydı. Bana adımla seslenip şöyle dediler: Büyük tanrı, Efendi Enki tarafından çağrılıyorsun. Korkma çünkü kutsandın... şeklinde başından geçenleri kısa olarak belirtir. Tabletin devamında ise "... Seni alıp göğe çıkarmaya ve onun Magan ülkesinde, Magan nehrinin ortasındaki adanın üstüne, savakların olduğu yerdeki meskenine götürmeye geldik... Ve onlar konuşurken, kasırga ateşten bir atlı arabaymışcasına kendini yükseltip gitti. Her biri bir elimden tutup beni kaldırdılar, beni yer ve gök arasında kartalların süzüldükleri gibi hızla taşıdılar. Toprağı ve suları, ovaları ve dağları görebiliyordum. Beni büyük tanrının meskeninin girişindeki adanın üstünde yere indirdiler. Ellerimi bıraktıkları anda daha önce eşini benzerini göremediğim bir parlaklık beni sarıp yere çaldı, yaşam nefesim boşalmışçasına yere yığıldım... " şeklinde ifadeler yazılmıştı. Tabletin tamamında Endubsar ile Enki arasında geçen konuşmalar yer almaktadır. Enki'yle birebir yaptığı diyalogları daha sonra tabletlere işleyerek ezoterik bir bilgi kitabı olmasına önder olur. Ancak Enki'nin bilgilerinden oluşan tabletlerin kaybolduğu söylenmektedir. Endubsar'ın tanrılar ya da uzaylılar yaptığı bu birebir görüşmesinin aynısını Musevilerin kitabı Tevrat'ta da görebilirsiniz. Tevrat'ta krallar bölümünde kral Hezekiel'in de başından benzeri bir olay geçer.
Sayfa 24 - Halk KitabeviKitabı okudu
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.