Gönderi

206 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
1941 yılında ülkemizde bir eser basılır. Mizah kitabıdır. Alanında ilk eserlerdendir. Refik Halit’in yasağı kaldırılmış ve ülkeye dönmüştür. Mizah alanında işe girişecektir. Hayatı oldukça gariptir. Çünkü hem yeni hükümet tarafından sevilmeyecek (Anadolu ile İstanbul hükümeti arasındaki krizde İstanbul’u tutması nedeniyle) hem de Terakkiciler onu istenmeyenler listesine eklediklerinden sürgüne göndereceklerdir. Onun hakkında en olumlu yorumum şu olacaktır. Kendisini Ziya Gökalp gibi kalemine aşık olduğum Diyarbekirli bir Türk Milliyetçisinin vatana geri çağırmasıdır. Bunun karşılığını da fazlasıyla verecektir. Bunun karşılığını nasıl verecektir? Ata’nın en büyük hedefi olan malum Hatay meselesini kendisinin bir borcu bilir. Bu vatan için bir şeyler yapılmalıdır. Vahdet gazetesinde yazmaya başlar. Buradaki çalışmaları Hatay’ın, Türkiye’ye bağlanması adına çok büyük katkılar sunmuştur ve yeniden sevilmeye başlar. Ancak bunun bir zararı olacak ve onu da kendisine verecektir. Nasıl mı? Onu da verelim tabi ki. 1920lerde meşhur olan Köy Edebiyatı meselesini başlatacaktır. Sınırları İstanbul dışına çıkmayan öykücülüğü genişletip Anadolu için yayacaktır. Peki olumsuzluk nerede? Hüzün yılında yani 1938de ülkeye geldiğinde artık tek bir derdi vardır. Ülkeye dönmüştür ama Edebiyat -artık ne yaşadıysa- bitmiştir onun için. Tek kaygısı daha fazla satış yapmaktır. Ünlenmiştir ünleneceği kadar, imkanı çoktur, Sanat Eseri değil Ticari eser yazmaya başlamıştır artık. Avrupa dışı ülkelerde geçen olayları ele alacaktır. Gene de sevecektir insanlar onu bir şekilde, sevmeye mahkumdurlar. Döneminin en yüce adamının en büyük arzularından birinin gerçekleşmesine her şeyini ortaya koyarak yardımcı olmuştur. Buna rağmen kendini bitirmesi gene kendi sorumluluğu olup; onun eserlerini de tanıtmaya çalışacağız. Peki gerçekten de bir mizah görüyor muyuz? Kısmen. O kadar az ki, kitabın ‘Mizah’ içerdiğini unutuyoruz. Hani kitabın sonunda bir yazı var ki, gerçekten sinirlenmemek de elde değil. 35 hikayeden oluşan mizah kitabı diye devam eden. 35 hikaye doğru ama gerisi Kuyruklu YALAN. Bu da kitabın sonundaki ‘Kuyruk’ hikayesine benzetme olsun. Böyle mizah olmaz. Mizah kısmına katılmıyorum. Katıldığım kısım nedir? Gerçekten de çok çeşitli toplum örnekleri veriyor. Dikkat ediniz, toplumdan örnekler veriyor. Amaç gülümsetmek ama en başta söylediğim gibi dönüşü sonrası Millet İçin Sanat anlayışı yerine Para İçin Sanat anlayışı geldiğinden o tadı alamıyoruz. Tabi gittiği yerler, özlü sözler, yaşadıkları ve karşılaştıkları kitapta mevcut. Böylece bu kitabı da bitirmiş olduk. Kendinize çok dikkat ediniz. Ben de biraz dışarı çıkayım, sahile gideyim. Ah bir de hatırlatmadan edemeyeceğim. Ben dışarı çıkıyorum. Birazdan güneş kaybolur, havada fırtına falan olur. Maazallah Kadıköy bölgesindeki kardeşlerim dikkat etsinler. Şimdiden söyleyeyim de söylemedi demeyin..
Tanıdıklarım
TanıdıklarımRefik Halid Karay · İnkilâp Kitabevi · 201155 okunma
·
50 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.