Gönderi

Sanıyorum Tevrat’tan
“Ve İshak Yakup'u çağırdı, onu mübarek kıldı ve tembih edip ona dedi: Kenan kızlarından kadın almayacaksın. Kalk, Paddan-aram'a, ananın babası Betuel'in evine git ve orada ananın kardeşi Laban'ın kızlarından kendine kadın al... Yakup, babası İshak'ın öğüdüne uyarak dayısı Laban'ın "kızlarından almak" üzere yürür, "şark oğullarının memleketi"ne doğru yola koyulur. (...) Yakup, kuyunun yanında sürülerini suvarmak üzere gelenlerle karşılaşır, konuşurken dayısını ve dayısının kızlarını sorar. Oradakiler de "İşte, kızlarından Rahel, koyunlarla geliyor!" derler ve kızı gösterirler. (...) Yakup olağanüstü bir güce sahiptir. O kocaman taşı tek başına kaldırdığı gibi yuvarlar bir kenara. Ve hemen ardından kıza yaklaşır, dayısının kızı Rahel'i öper. Sonra kendisini tanıtır. (...) Yakup, dayısı Laban'ın yanında kalır, sürüsüne çobanlık eder. Ama Laban, Yakup'un aynı zamanda kendisine damat olmasını ister. (...) Yakup, karşılık olarak Rahel'i istediğini ve bu kız için kendisine "7 yıl" hizmet edebileceğini söyler. Ancak Laban'ın, Rahel'den başka bir kızı daha var: Büyük kızı Lea. Laban ister ki önce Lea evlensin. Çünkü gelenekler bunu, yani büyük kızın önce evlenmesini gerektirir. Bununla birlikte Laban, Yakup'un Lea'yı değil, Rahel'i sevdiğini bilir. Onun için Yakup Rahel'i isteyince "Hayır!" demez. Bir plan düşünür, planını uygular ve Rahel diye Lea'yı verir Yakup'un koynuna. Lea'ya bir de cariye armağan eder: Zilpa. Laban'ın Yakup'a oynadığı oyun, “zifaf gecesi" ortaya çıkar. Hatta o gecenin sabahı, yani Yakup Lea'yla yattıktan sonra... Yakup, üzüntüsünü şöyle anlatır Laban'a: "Bana bu yaptığın nedir? Senin yanında Rahel için kalmadım mı, Rahel için hizmet etmedim mi? Beni niçin aldattın?" Laban'ın da karşılığı şu olur: "Küçük kızı, büyüğünden önce vermek, bizim yörede olmayacak şeydir. Sen şimdi bu evlenmenin haftasını tamamla. Sonra yanımda kalır ve yedi yıl daha hizmet edersen öbür kızı da sana veririm." Yakup, ister istemez Laban'ın önerisini kabul eder. Yedi yıl daha çobanlık eder. Ve sonunda sevdiği kızı, yani Rahel'i de alır. Laban, kızı Rahel'e de düğün armağanı olarak bir cariye verir. Bu cariyenin adı da Bilha. "Ve Rab Lea'nın sevilmediğini gördü, onun rahmini açtı. Ama Rahel kısır kaldı. Ve Lea gebe kalıp bir oğul doğurdu, onun adını Ruben (bir oğul) koydu. (...) Rahel, ablasının sürekli çocuk doğurduğunu, kendisininse hiç çocuğu olmadığını düşünür, ablasını kıskanır, içini kocasına döker. Kocası çaresiz şu karşılığı verir: "Ben ne yapabilirim? Döl yatağının meyvesini senden esirgeyen Rabbin yerinde miyim ben?" O zaman Rahel kocasına şu öneride bulunur: "İşte cariyem Bil-ha. Onun yanına gir. Gir de (gebe kalıp) dizlerimin üzerinde doğursun ve ondan çocuklarım olsun." (...) Rahel cariyesini kocasına sunar da, Lea durur mu? O da kendi cariyesi Zilpa'yı sunar Yakup'a. Tabii Yakup'un yine canına minnet! (...) Neden sonra Tanrı "Rahel'i de hatırlar. Rahel'in de bir çocuğu olur: Yusuf. Yani ünlü Yusuf Peygamber... İleride Firavun'un kumandanlarından Mısırlı Polifar'ın güzel karısı Zeliha'nın gönlünü tutuşturacak olan Yusuf...”
·
11 views
Atiba okurunun profil resmi
hocam akıl ermiyor işte :D şimdi senin postun altı karışır :) sessiz sorgula :)
Begüm(şimdi düşünmeliyim) okurunun profil resmi
Ahahah sanmıyorum ki biri böyle bir olayı okuyunca inançları telafisi mümkün olmayan bir şekilde sarsılsın...
1 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.