Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Öldürüldüğünde Hz. Osman (ra)’ın yüz bin dinar ve bir milyon dirhemi (gümüş para) vardı. Kura vadisi, Huneyn ve başka yerlerdeki arazilerinin kıymeti ise yüz bin dinardı. Yine geriye çok sayıda deve ve at bırakmıştı. Hz. Zübeyir’in (ra) vefat ettiğinde geride bıraktıklarının sekizde birinin miktarı ise ellibin dinar bin at ve bin cariye idi. Hz. Talha’nın (ra) Irak’taki arazilerinin günlük geliri ellibin dinar, Serra bölgesindeki geliri ise bundan daha fazlaydı. Hz. Abdurrahman b. Avf’ın (ra) bin atı, bin devesi ve on bin koyunu vardı. Vefat ettiğinde geride bıraktığı mirasın dörtte biri seksen dört bin dinardı. Zeyd b. Sabit (ra), yüz bin dinar kıymetindeki mal ve arazilerin dışında baltalarla parçalanıp bölünecek kadar çok altın ve gümüş bıraktı. (…) evet, bu alıntılar Mesudî’nin kitabından. Görüldüğü gibi o dönemde Müslümanların gelirleri böyleydi. Ancak bu gelirlerinin kaynağı ganimetler, haraçlar ve vergilerdi ve dinleri açısından zengin olmaları, onlar için bir felaket olarak görülmüyordu. Çünkü onlar, yukarıdaki söylediğimiz gibi yaşayışlarında doğru istikametten şaşmazlar ve harcamalarını hak yolunda ve hak uğrunda yaparlarsa zenginlikleri hayırlı işler yapmada ve ahiret yurdunu kazanmada kendi kendilerine yardımcı olur. (a…) asabiyetin bir gereği olarak
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.