PALTO DA PALTOYMUŞ HA!
Büyük yazar Dostoyevski'nin "Hepimiz Gogol'ün Paltosundan çıktık" dediği o meşhur sözü herkes bilir. Dostoyevski bu sözüyle bence Gogol'ün hakkını fazlasıyla vermiş. Hiçbir övgü yazarın büyüklüğünü bu kadar sağlam anlatamazdı diye düşünüyorum.
Gogol'ün bu güzel kitabı "Bir Delinin Hatıra Defteri" "Palto" ve "Burun" adlı üç hikayesinden oluşuyor. İçlerinde "Palto" hikayesi biraz uzun, diğer iki hikaye ise oldukça kısa. Birbirinden güzel bu hikayelere geçmeden önce yazarın anlatımından biraz bahsetmek istiyorum.
Yazarımızın, eserlerini yazdığı dönem dikkate alınırsa çağının ötesinde yaratıcı bir zekasının olduğunu görüyoruz. Bu yaratıcılık üç hikayesinde de insanı şaşırtacak derecede kendisini gösteriyor. Ayrıca anlatımında öne çıkan bir diğer konu da yazarın mizah ve hiciv yeteneği diyebilirim. Öyle ki kitabı başından sonuna kadar tebessüm ile okudum. Çok sevdiğim bir yazar olan Bulgakov'un da mizah ve yergi yeteneğini kimden aldığını Gogol'ü okuyunca daha iyi anladım. Bulgakov kesinlikle Gogol'ün paltosundan çıkmış.
"BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİ"
Bu hikayede, sıradan bir memur olan İvanoviç'in müdürünün kızına aşık olduktan sonra ruh sağlığının bozulup nasıl delirdiği eğlenceli bir dille anlatılmış. Trajikomik olan bu hikayeyi de diğer hikayeleri gibi çok beğendim.
"PALTO"
O meşhur Palto hikayesi. Üç hikaye içinde en uzun olanıydı ve insana "keşke daha uzun yazsaymış" dedirten türdendi.Kitaplar okuruz ve belli bir süre sonra birçoğunun karakterlerini unuturuz. Ama bazı karakterler vardır ki unutulmaz. Mesela Raskolnikov ve Meursault gibi. İşte Palto hikayesinin karakteri de o unutulmayacak olanlardan: Akaki Akakiyeviç. Yalnız diğer karakterlerden farkı silik bir tip olması.
Akakiyeviç de tutunamayanlardan birisi. Karakterimiz yine aşağı dereceden bir memur.Herkes tarafından alay edilen ama işine düşkün çalışkan bir memur. Tek derdi var o da paltosunun eski olması.Tek bir isteği var o da yeni bir paltoya sahip olmak istemesi. Sıradan bir konuya benziyor ama merakkaçıran vermemek adına konuyu burada sonlandırıyorum. Okuyunca Palto hikayesinin neden bu kadar sevildiğini daha iyi anlayacaksınız.
"BURUN"
Kitabın son ve en çok güldüğüm hikayesi Burun'du. Yazarın -yazıldığı dönemi düşünülürse- böyle büyülü ve gerçeküstü bir hikaye yazmasına çok şaşırdım. Konusu oldukça ilginç. Hikaye, karakterimiz Kovalev'in bir sabah uyandığında burnunu yerinde bulamamasıyla başlıyor. Ardından kahramanın, burunsuz dümdüz yüzüyle Petersburg sokaklarında kaybolan burnunu aramasıyla devam ediyor. Baştan sona mizahın eksik olmadığı bir hikayeydi. Gogol bu hikayesinde de Rus bürokrasisini kendine has hicviyle bir güzel eleştirmiş.
Üç hikayede de ortak noktalar ön plana çıkıyor.Karakterlerin üçü de alt dereceden memur. Gogol bütün hikayelerinde devlet sistemini, adam kayırmacayı, adaletsizliği, vasıfsız ve liyakatsiz kişilerin haketmediği yerlere gelmesini igneleyici anlatımıyla eleştirmiş.
125 sayfadan oluşan bu kısa kitabı kesinlikle okumanızı öneriyorum.
"Çarpık bir burna değil, sakat ve sahte bir ruha gülelim."
- Nikolay Vasilyeviç Gogol-