Su gibi akan muhteşem bir kitap. Yazarın genel kültürüne, tarih bilgisine, psikolojik betimlemelerine hayran kaldım. İki kardeş arasında 1960lı yıllarda Berlin İstanbul arası mektupların, günümüzde bir yayınevi yöneticisinin esrarengiz bir şekilde eline geçmesi ve hayatına etkilerini konu ediniyor.