Gönderi

140 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Yeraltından çıkan bir garip düşünürün aklından geçenler.
Yazmak bir tür rahatlama eylemidir. İnsan şu hayatta türlü sıkıntılar ve meşgalelerle boğuşur. Çünkü doğa mükemmeldir ama o doğa üzerinde yaşayan insan zaaf, eksiklik ve kusurlarla doludur. Bu kusurların çatışması veya kesişmesinden de kavga ve savaşlar ortaya çıkar. Herkes doğru, dürüst ve namuslu olsaydı bu saydığım problem sahaları ortaya çıkmazdı. Aslına bakarsanız kusursuz bir hayat da mümkün değildir. –İnsan hata yapar, kusur, günah işler. Önemli olan hatadan ders çıkartabilmek ve aynı hatayı bile bile işlememek adına sağlam bir irade gösterebilmektir.- Her insan yaşamının belirli safhalarında gördükleri, duydukları, okudukları ve tecrübe ettikleri sonucunda –bir erdemlik, bir olgunluk- seviyesine ulaşır. Bu safhada birikimlerini kimisi söyleyerek, kimisi resmederek, kimisi de yazarın ve kitap özelinde konuşacak olursak Dostoyevski’nin yaptığı gibi kafasındaki düşünceleri soyuttan somuta dışavurum yaparak yazar ve rahatlar. Kitabın içeriği ve nelerden bahsettiğini kısaca açıklamak gerekirse; Çok karmakarışık düşünceler yumağında sürekli bocalayan, memuriyet mesleğini bırakan, kimse ile konuşmadan –sürekli çemkirdiği ve kızdığı uşağı Apollon’u saymazsak yalnız yaşayan, geçimsiz bir insanın halet-i ruhiyesini anlatmış kitapta bize Dostoyevski. Kendi kendine sürekli devinimler ve gelgitler yaşayan, bencil, huysuz, aksi, kendini beğenmiş, hodbin, hoyrat, umarsız ama kendince çok gururlu olduğu görülen bir insanın uzunca bir zamandır insanlardan uzakta –yeraltında- diye tasvir ettiği yerden, yaşamında elde ettiği tecrübelerini biz okurlarla rahat ve bir hasbihal tadında paylaşıyor düşüncelerini ve hissettiklerini. Adeta karakter bizi misafir ediyor satır aralarına. Gerçekten de kendinizi yazarın yanında bir misafirmiş gibi hissediyorsunuz ve yazarla birlikte o dönemi yaşıyorsunuz. Rahat anlatıyor, çünkü; yazar kitabın içerisinde bu rahatlığını; “Ben sadece kendim için yazıyorum. Yazmamı kolaylaştırdığı için okuyuculara hitap ediyorum” şeklinde ifadesiyle açıklık getirmiştir. Kitabın içerisinde geçen bazı söylemlerinde, örneğin “Akıl hiç mi neyin faydalı olup neyin olmadığı konusunda yanılmamıştır” , “Bilmediklerimiz arttıkça, sızılarımız çoğalır.”, “Kabadayılıkta ısrar edenler, sadece eşeklerdir; onlar da bir yere kadar dayanabilir.” şeklinde geçen benzeri ifadeleriyle de adeta bir düşünür, filozof edasıyla okuyucuya yönlendirme, telkin ve tembihlerde bulunmayı da ihmal etmemiş. Kitabın sonlarında bir türlü uyum sağlayamadığı ve içten içe kıskandığı ve kendisini yanlarına almak istemeyen dostlarıyla buluşmasından sonra, onurunu zedelediğini düşündüğü kişinin yanına büyük bir hınçla giderken, birden kendisini Liza adında naif bir hayat kadınının yanında bulur ve ona uzun uzun nasihatlerde bulunur. Bu nasihatleri insana verdiği değeri göstermesi açısından her ne kadar hatırı sayılır takdirimi kazanmış olsa da, sonrasında yaşananlar beni üzmüş ve esas karakterimize karşı büyük bir hayal kırıklığı oluşturmuştur. Ayrıca kitapta söylemlerin dışında bazı eylemlerin ve ikili diyalogların yer almasıyla birlikte tam işler yolunda gidiyor, raylar yerine oturdu, kitap aldı başını gidiyor derken, kitabın sonunu hazırlıyor ve sanki bu birincisi yakında devam kitabı çıkacak der gibi bizimle yollarını ayırıyor yazar. Ama yine de insan ruhunun derinliklerini çok iyi tasvir etmesi ve ayrıntılara verdiği önemle nam salmış ve Suç ve Ceza romanınında bir nevi altyapısını oluşturduğu söylenen bu kitabı okumak bence insan ruhuna iyi gelecek ve kendinize iyi bir dost edineceksiniz.
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020129,5bin okunma
··
16 görüntüleme
Asyalog okurunun profil resmi
Bir ben okuyamadim bir turlu bu kitabi :(
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
Okuyun ama hissederek okuyun. Daha keyifli oluyor :) farklı bir anlatım ve üslubu var.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.