Eğer hastalık olmazsa; sıhhat ve afiyet gaflet verir, dünyayı hoş gösterir, Âhireti unutturur. Kabri ve ölümü hatırına getirmek istemiyor. Sermaye-i ömrünü bâd-i hevâ boş yere sarfettiriyor.
Hastalık ise, birden gözünü açtırır. Vücûduna ve cesedine der ki: "Lâyemut değilsin, başıboş değilsin, bir vazifen var. Gururu bırak, seni yaratanı düşün, kabre gideceğini bil, öyle hazırlan."
İşte hastalık bu nokta-i nazardan hiç aldatmaz bir nâsih ve îkaz edici bir mürşiddir. Ondan şekvâ değil, belki bu cihette ona teşekkür etmek; eğer fazla ağır gelse, sabır istemek gerektir.
~RN-Hastalar Risalesi/9~