Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

431 syf.
7/10 puan verdi
Bazı kavramlar vardır, örümcek beyinli insanların ağlarına takılan ve o örümcek beyinlilerin ağlarıyla etrafını iyice sarıp yemleri olarak kullandığı. Bu kavramlar, bu insanların kaleleridir ve hayatları bunlara bağlıdır; bu kaleler ne kadar sağlamsa ve konforluysa, hayatları da o derece güzel ve güvenli geçer... İşte bu kaleler kişiye, zamana ve
Madam Bovary
Madam BovaryGustave Flaubert · İletişim Yayıncılık · 201833bin okunma
··1 alıntı·
503 görüntüleme
RA okurunun profil resmi
bunu saatlerce üzerinde çalışarak yazdım ve gerçekçi olmaya çalıştım. ister okuyun ister okumayın umurumda değil şimdi gidip Sherlock'u izliyorum... Beyin sizin, zaman sizin bana ne!
Fîlankes okurunun profil resmi
Okurken özellikle de ilk kısmı okurken yakın zamanda seyrettiğim Amir Khan Peekay filminin şu sahnesi gözümün önüne geldi. “Birsürü tekme tokattan sonra insanların tek Tanrı’sının değil birçok Tanrı’sının olduğunu fark etmiştim. Her Tanrı’nın kendi kuralları vardı. Her Tanrı kendi topluluğunu oluşturmuştu. İnsanlar buna “din” diyordu. Her dinin farklı bir yöneticisi vardı. Her insan tek bir dine, yani tek bir topluluğa bağlıydı. Ve o insanlar sadece o topluluğun yöneticisinin dediğini yerine getiriyordu. Şimdi ben hangi topluluğun üyesi olacaktım? Hangi Tanrı’ya dua edecektim?" ... ” Bir zamanlar yiyecek bir yemeğim yoktu. Kalacak bir evim yoktu. Durmadan ağlamıştım. Yanımda arkadaşlarım da yoktu. O zaman sahip olduğum tek bir şey vardı. Tanrı. Her gün daha iyi olacağımı, Tanrı’nın bir çıkar yol göstereceğini düşünüyordum. Kabûl ediyorum, Tanrı inancı insana umut veriyor. Bir kere umudun olunca zorluklar gidiyor, acıya dayanma gücü geliyordu. Ama bir sorum olacak. Hangi Tanrı’ya inanacağız? Sürekli “Sadece bir Tanrı var. ” diyorsun. Bense hayır diyorum. İki Tanrı var. Biri bizi yaratan, biri de sizlerin yarattığı. Bizi yaratan hakkında bir şey bilmiyorum ama sizin yarattığınız tıpkı sizin gibi. Küçük, yalancı, hastalıklı, boş vaatler veren, zenginlere öncelik tanıyan, fakirleri sırada bekleten, övgü aldığında mutlu olan, küçük şeylerle insanları korkutan… Doğru numara oldukça basit. Bizi yaratan Tanrı’ya inanın, O’na güvenin. Kendi yarattığınız sahte Tanrıları ise yok edin." İkinci kısımda ki sosyolojik bakış açın çok güzel.Tüm bunları yaparken güncel olaylarla harmalaman ayrı güzel olmuş. :D Farklı ve guzel bakış açını sadece batı klasiklerinde değil farklı kitap türlerinde de görmek isterim. Gayet başarılı olmuş emeğine sağlık. :)
RA okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim ve gerçekten açıklamanda yapmış olduğun film alıntısı da buna paralel düşmüş ve tam yerinde olmuş senin de emeğine sağlık
Gülci okurunun profil resmi
Flaubert bu eserini realizm akımından etkisinde yazmıştır.Dolayısıyla sizin de belirttiğiniz gibi hayatın tam merkezinde olan gerçeklerden  (yasak aşk,duyguları matlaştıran evlilik,cinsellik vs) eserinde bahsetmesi çok normal.Ülkemizde şekil ve içerik bakımından ilk kusursuz roman Halit Ziya Uşaklıgil tarafından yazılmıştır.O zamanlar Uşakligilin eserlerinde yer alan başlıca konular:Tanzimat dönemi yenilikleri,Batı hayranlığı ve bu hayranlıkla gelen ülkedeki ahlaki bozukluklardır.O bu konuları işlerken  Fransa'da ortaya çıkan realizm akımının etkisindeydi Fransız realistlerden etkileniyordu dolayısıyla Flaubert' ten de etkilenmişti.Dediğiniz gibi Aşkı Memnu ile aynı konular işlenmiştir Madam Bovary'de. İncelemenin girişinde de bahsettiğiniz kaleler "din, ırk, ahlak, örf...." toplumdan topluma farklılık gösterir ve kişilerin üzerindeki etkisi toplumsal rollere göre değişir bence. Bilinçli bir şeylerin farkında olarak yazılmış harika bir inceleme ellerinize sağlık :)) nice inceleme görüyoruz ki burda kitap hakkında çok az bir bilgi verilmiş metinde hatta bazen hiç yok nerdeyse o zaman inceleme olmuyor işte.Ama bu tam bir inceleme :))
RA okurunun profil resmi
Teşekkürler Gülcihan böyle detaylı bir şekilde okuyup incelemenin incelemesini yazman beni mutlu etti, yüreğine sağlık :)
B.Hazal okurunun profil resmi
Hep okumak isteyip bir türlü vakit ayıramadığım bir kitaptır :(
RA okurunun profil resmi
umarım okursunuz bir şekilde :)
Ferahnaz okurunun profil resmi
Kapsamlı bir inceleme olmuş elinize sağlık. Ben de beğenerek okumuştum yıllar önce. Üç puanı neyden kırdınız merak ettim ama :)
RA okurunun profil resmi
genel olarak 5 ve üstü puan verdiklerim beğendiğim eserler oluyor dolayısıyla 7 bana göre yüksek bir puan olmuş yani benim puanlamama göre ( bu arada kendimi yemekteyiz programında hissettim) :)) fazla ve gereksiz betimlemeler, zaman zaman olaylar arasındaki kopukluk, Emma'nın eşinin olmayacak derecedeki saflaştırılmış hali gibi bir örnek vereyim okuduğunuz için belki hatırlıyorsunuz şu sakat çocuğun ameliyatı sonrasında yaşanan bir paragrafta birden çok yüksek bir ilham geliyor Doktor'a aaa böyle olabilirdi gibisinden (okuyacaklar için detaylı vermiyorum) sonra hiçbir şey olmuyor yani tepkinin arkası boş kalıyor... yazar orada sadece Emma ile Kocası arasındaki duygu kopukluğunu belirtmek için o kadar şeyi kurguluyor... bunun gibi işte
3 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.