Gönderi

geceyarısı resitali
Her gün aynı yoldan eve yürüyorum. Kaldırımına çıktığım sokaklar aynı, park edilen araçlar ve silinmeye yüz tutmuş beyaz asfalt çizgisi aynı, her gün aynı kuş kanat çırpıyor sanki odamın tavanındaki camdan görünen gökyüzümden,her gün aynı kadın kahve toplarındaki kıyafetleri ve kabarık saçlarıyla aynı kahveyi alıp aynı saatte koşuyor otobüs durağına, her gün aynı siyah botu giyiyor. Her gün bugün farklı olacak diyerek kalkıyorum yataktan ve her gün aynı hevesle giriyorum yorganımın içine. Ama her gün aynı saatte duş alırken aynı sıcak sütü bırakıyor annem. Babam hep aynı saatte, sekizi çeyrek geçe çayını bitirip gazatesini ve harçlığımı masanın üzerine bırakıyor. Hep aynı gazeteyi okuyor sanki. Her gün aynı yoldan okula yürüyorum. Yanımdan geçip giden yüzler aynı, herkes aynı formayı giyiyor; aynı saatte giriyoruz derse, aynı saatte kısıtlanmış tenefüs saatlerimiz. Her gün aynı saatte yemekhaneye iniyor, aynı şekilde ellerimi yıkıyor,aynı tarakla tarıyorum saçlarımı. Sınıflar aynı,masalar; koridorlar, ödevler aynı. Hisler aynı. Düşünceler, fikirler,telefonuma gelen bildirimler, yağmur yağar da camdaki damlaları saymak istersem diye kenarına sıramı çektiğim masa aynı; sıra arkadaşımın sıktığı parfüm, okul kapısından içeri girmeden yan taraftaki kafeden burnuma dolan kahve kokusu, bahçe içinde gerildiğimden sıklıkla attığım adımlar aynı. Umutsuzluğa kapıldığımda ışıkları kapatıp yastığıma sarılıp açık bıraktığım penceremin bana uzanan soğuk kolları hep aynı,evde kimse yokken demlediğim kahve ve hazır paketlerden çıkardığım fındıklı kurabiyelerin damağımda bıraktığı sükunet hep aynı. Kulaklığımı kulağıma her geçirişimde gözlerimi kapattığım bu dünya aynı, hep aynı. Sıyrılmayı denediğim ama her seferinde içine çekildiğim bu dünya... Sen, hep aynısın. Ama en çok da, denk gelmemek için sayfalarını hızlıca değiştirdiğim karaltıya bir aynasın. Üzerine çimento döküp mermerler döşediğim, kışın çıplak ayakla dolaştıpımdan beni hasta eder diye annemin üstüne ahşap parke döşettiği anılarımın her gece tuttuğum günlüklerde bıraktığı karaltıya bir aynasın. Bu yüzden her gün aynı yoldan yürüyorum evime. Hiç denk gelmiyorum ama. Hiç tutturamıyorum doğru adresi. Neresi bilmiyorum, yol ne tarafa şekillenirse o tarafa yürüyebiliyor ayaklarım. Basmadığım duraklarda iniyor bedenim, otobüslerin. Bu şehirde kayboluyorum. Uyuyunca geçiyor ama sabah kalkınca yine hatırlıyorum. Çünkü her gün eve aynı yoldan yürüyorum.
··
53 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.