Bugün en sevdiğin Türk yazar kim diye sorsalar sanırım cevabım Hasan Ali Toptaş olur. Zaten Türk yazarlar arasında en çok okuduğum yazar kendisi. Herhalde bu bile bu cevabı vermeme yeterli olur.
Ancak biraz daha açmak istiyorum.
Gölgesizler ile giriş yapmıştım yazarın dünyasına. Açık söylemem gerekirse büyülü bir tarafı olmasına rağmen bir şeyler eksik demiştim. Ama ne olduğunu çözemedim. 3-4 ay sonrasında da
Yalnızlıklar kitabı ile yazarla yollarımız bir daha kesişti. Bir şey vardı çünkü bu yazarda biliyordum ama çıkaramıyordum.
Yalnızlıklar ı okuduktan sonra ise tamam dedim. Artık bu yazarın bütün kitaplarını okumalıyım.
"Ve benim gözlerim gördüklerimden yaratılmıştı
o yıllarda,
ellerim dokunduklarımdan.
Dilimi sormayın,
konuşamadıklarımdandı
ve kanlı bir kitap gibi yatıyordu ağzımda."
diyordu yazar ben de okuduklarımla var olmuştum herhalde. Onun o sözgelimi diyerek cümleye başlaması ve o cümlenin bir türlü bitmemesi beni alıp götürüyordu bilmediğim yerlere. Cümlelerin o ahengi ile savrulup gidiyordum.
Sonrasında ilk romanı olan
Sonsuzluğa Nokta ile devam etti serüven. Artık daha da emindim. Bu yazar sanki benim için yazıyordu. Gerçi kendisi okur için yazmazdı okura yazardı ama olsun. Ve sırasıyla diğer kitapları derken elimde kala kala
Gecenin Gecesi kitabı ile benim tanıdığım HAT gitmişti sanki. Ondan dolayı bir hayal kırıklığı olmadı değil ama yine de çok seviyorum.
Doğum günün kutlu olsun Hasan Ali Toptaş. Ömrün uzun olsun bol bol yaz.
Baya etkinlik yapıldı zamanında. Yine yapan çıkar ama o ben olmam herhalde. Yalnız o kitapla başlamak pek mantıklı değil. Yazarı onun öncesi ve sonrası diye ayırırım ben. İlk kitaplarından başlayabilirsiniz hikaye kitapları olabilir.
Düşünmem lazım. Şu an 3 kişiye edeceğim zaten toplantıya gelirlerse. Gerçi gelmeseler de bir şekilde ederim :) 4.de sen ol bari :) Tamam artık kapattık hediye faslını :)