Nerden başlasam nasıl anlatsam bilemiyorum,içim paramparça oldu okudukça ve sanırım etkisinden uzun süre kurtulamayacağım..
"Bu nasıl bi anlatımdır..nasıl bi romandır arkadaş" dedim durdum kendi kendime çevirdiğim her sayfada. Okuduğum her cümlede binlerce kez şükrettim yaşadığım hayata ve sahip olduğum imkanlara. Baştan sona boğazımda bir düğümle bitirdim kitabı.
Khaled Hosseini'nin ikinci kitabıymış "Bin Muhteşem Güneş" arkadaşımın rafında tesadüfen görünce hemen gözlerim parladı ve alıp okumaya başladım. "Uçurtma Avcısı " nın metinini de bolca duyuyordum sitede fakat henüz okumaya fırsatım olmamıştı yazarla tanışmam bu kitaba kısmetmiş ve iyiki okumuşum diyorum.
Hayatları kesişen iki karakter (Leyla_Meryem) biri güzel,biri çirkin, biri okumuş,biri cahil,biri sessiz diğeri çok bilmiş birbirine tamamen zıt,aynı kaderi paylaşan birbirine kenetlenen iki kadın..Kendisini dindar sanan ve her türlü eziyeti çektiren bir koca.. Savaş..ölüm.. açlık..dostluk..fedakarlık.. çaresizlik.. özlem..geçmişe gömülen aşklar ..hayal kırıklıkları.. insanın taa yüreğine dokunacak her türlü duygu var nasıl akıp gittiğini anlayamayacağınız satırlarda . Adı gibi muhteşem bir kitap ,muhteşem bir akıcılık, muhteşem betimlemeler.
Ve tabiki tavsiye edeceğim kitaplar arasında ilk sırada yerini aldı "Bin Muhteşem Güneş " özellikle de ,"Aman yağmur yağdı fönüm bozuldu, makyajım aktı"diyerek oturup ağlayan kadınlar okusun mutlaka :) keyifli okumalar, bol kitaplı günler dilerim..