Ilgaz: Görüldüğü gibi şizofreninin dünyasında soyut kavramlar ve duygular, somut nesnelere dönüşüyor. Bir başka deyişle burası hayallerin gerçek olduğu yer. Ancak yalnızca tatlı hayaller değil, korkular ve endişeler de ete kemiğe bürünüp korkunç yaşantılar biçiminde karşınıza dikiliyorlar.

Görüldüğü gibi şizofreninin dünyasında soyut kavramlar ve duygular, somut nesnelere dönüşüyor. Bir başka deyişle burası hayallerin gerçek olduğu yer. Ancak yalnızca tatlı hayaller değil, korkular ve endişeler de ete kemiğe bürünüp korkunç yaşantılar biçiminde karşınıza dikiliyorlar.

Sayfa 21Kitabı okudu

Şizofreni Levent Mete

·

17 görüntüleme

Earthling

@earthling_ ·

17 Ekim 2018 23:33

İnsana kendi mutluluğu bile mutluluk vermeye kâdir değil, yetmiyor. Bir yerlerde insanların bu sıkıntılarla uğraştığını bilmek hatta rahatsızlığın ismini görmek, duymak bile mutsuz etmeye yetiyor. İnsanın içine oturuyor. Ayna nöronlarımız empati yaparak bir arada ve hayatta kalabilmemiz için şarttı; peki ama hayatta kalmamız şart mıydı? Bunun hesabını kime sorabilirim/z? İnanılsa sabahtan akşama, akşamdan sabaha Tanrı'yla kavga edilirdi. Bu kavga olmadığı için -doygunluk ilkesi tersten işletildiğinde- dünya üzerinde tek bir inanan bile olduğuna inanmıyorum.

Ilgaz

@Ilgaz ·

18 Ekim 2018 00:03

"varoluşun üzerine kurulu olduğu sahte dengenin amilleri olan yanılsamaları ve kesinlikleri kırıp dağıtma ihtiyacı, bir varlığın en derininden gelir. "Delilik yaşamdan daha sahici," demiştir İmparatoriçe Elizabeth. Ve bu sonuca tek bir hayal kırıklığının bile yardımı olmaksızın varabilirdi." Cioran