Gönderi

Abbas Vali İstanbul Mayıs 2005
Günümüz Türkiye’sinin yavaş ve çok tartışmalı demokratikleşme süreci sonucunda Kopenhag Kriterleri’nin kabulüne dair bir uzlaşma sağlanırsa, Kürtlere en nihayetinde bir "azınlık statüsü" tanınabilir. Bu onların modern Türk tarihi içinde tanınmalarını sağlayabilir. Hatta, kendilerinden çalman tarihi geri kazanmalarında yolun yarısı bu sayede katedilmiş bile olabilir. Ancak sözkonusu gelişme, Türkiye’deki egemenin kimliği değişmediği müddetçe, Kürtlerin hukuki ve siyasi zeminde tam bir temsiliyet kazanmalarını sağlayamayacaktır. Başka bir yerde öne sürdüğüm gibi (Vali, 1998), egemen gücün kimliğinin etnik bağlamından çıkarılması, Türkiye’deki Kürt sorununun demokratik çözümünün esasıdır. Bu değişim gerçekleşmezse, etnik azınlık kavramının kendisi yekpare bir etnik kimliğe sahip egemen iktidar tarafından belirlenen siyasi ve hukuki düzlem içinde "kültürel bir artık" olmaktan öteye geçmeyecektir. Bu nokta, Türkiye’de (ve İran’da) Kürt sorununun çözümünü, Kürtlerin siyasal süreçte eşit olarak tanınmaları, eşit katılımları için vatandaşlık kavramının demokratikleştirilmesinde ve anayasal reformda arayanlar için önemli sonuçlar barındırmaktadır. Bu argümanlar temel bir kuramsal ve siyasi noktayı açık bir biçimde gözden kaçırmaktadırlar: Daha demokratik bir vatandaşlık kavramı, kendi başına, Kürt- lerin eşit siyasi temsilini sağlayamaz. Vatandaşlık konusunda yapılacak herhangi bir anayasal reform ve demokratikleşmenin olmazsa olmaz önkoşulu, siyasi gücün kimliğinin radikal bir biçimde değişmesidir. Bu, egemene etnik bir kimlik atfeden tüm tanımların anayasadan çıkarılması anlamına gelmektedir. Herhangi bir anayasal reform ve demokratik vatandaşlık tanımının gerçekten etkili olabilmesi için, egemenliğin etnik olmayan bir biçimde yeniden belirlenmesi gerekmektedir. Bazı Kürt solcular ve Türk (ve Iranlı) liberal milliyetçiler tarafından Kürt sorununa önerilen bu gibi çözümlerde, bu nokta açıkça gözden kaçmaktadır. Onlar, milli egemenlik ilkesi henüz icad edilmemiş ve modern ulus-devlet iktidarının etnik bir kimliği yokmuşçasına fikir yürütmektedirler. Oysa, maalesef vardır. Demokrasi bizlere sadece çoğunluğun egemenliğini sağlamakla kalmamış aynı zamanda ulus-devletteki siyasi güce etnik bir kimlik dayatmıştır.
·
20 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.