George Orwell'in 1984 kitabının incelemesini yapmasaydım olmazdı ki en benimsediğim ve merak ettiğim bir kitaptı.Geç olsa da okuyup merakımı gidermemin mutluluğunu yaşadım. 60/70 yıl öncesinde yazılmasına râğmen anlatılan kesitlerin hâlen günümüz de görülüyor olması,nesilden nesile aktarıldığın da kitabın ne kadar kaliteli okudukça yeni yeniden düşündürdüğünü ve bu yüzden daha dikkatli okunması gerektiği görülecektir. Teknolojinin yaygınlaşması,modern sistemin köle haline gelindiği gibi.O baskıcı yönetimi,korkuyu insanların öz kimliklerinin buharlaştırıldığı,robotlaştığı ve sistemin kölesi haline gelmesini George Orwell zekice ve ustaca okuyucuya sunmuş. Kitap beş karakterli ve Winston'nun anlatımıyla roman başlıyor.Okyanusya'da yaşayan insanların sürekli gözetlendiği,düşüncelerin okunduğu ve hayali bir lider olan Büyük Birader'e yanlış düşünce beslenildiğinde işkence edilip kendi istekleri doğrultusun da beyin yıkama işlemi görüldüğü bir devlet yönetimi. Hiç kimseye güvenemediğiniz bir dünyada insanların sürekli gözetim altında kalması ve düşünce özgürlüğünün bile idam ile sonuçlandığı bir yaşam. İnsanların saygı,sevgi,erotizm,doğurganlık gibi duyguların köreltirilip sadece Büyük Birader'e tapmaları sevgi kavramının sadece Büyük Birader'e beslemeleri gerektiği insanlara aşılanıyor. Winston ise yaşadığı hayattan memnun kalmayarak içten içe öfke besleyip yönetime karşı olan bir insan. Her ne kadar zihinsel bir özgürlüğün var olduğunu vurgulasakta hâlen baskınlığın ve köleliğin olduğu bir yaşam insanlarla kavramlaştılmış bir hal diyebiliriz. Okuduğum en iyi distopik kitaptı.

1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,2bin okunma

·

9 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.