Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Her daim umut
Çok cüretkar bir isim. Belki ismi bu kadar cüretkar olmasa farklı bile yorumlanabilir. Ama, doğrudan yani kitabın ortasından konuşulmuş ve neyse o denmiş, "Komünist Başkan" da. Bir araştırma, anket yapılsa Komünist nedir? diye sorulsa büyük çoğunluğun fikir bildireceğini sanmıyorum. Ama, yine büyük çoğunluk 'kötü, fena, iyi bir şey değil vs.' çeşitli olumsuz ve hatta aşağılayıcı, ötekileştiren, kulaktan dolma fikirlerle veya kendi içindeki olumsuz düşünceleri genel düşünceymiş gibi dışarıya atabilir. Genelde hep olumsuz düşünceler yaygındır. Tabii, bu kitap komünizim nedir?, ne değildir ve/veya 'manifesto'yu anlatmıyor. Erdal Emre, Komünist Başkan'la bize birşeyler anlatmaya çalışmış. Biraz da farklı kitap okuyayım diyerek yola koyuldum ve bu kitabı okudum. İyi ki de okumuşum. Korkmadan okumakta fayda var. İçinde bizden birşeyler var. Gördüğümüz, duyduğumuz, yaptığımız veya yapmadığımız ama bizden birşeylerin hikayesi var. Bazı yerler hoşumuza gitmese de yine de bizden. İnsanı 'însan' olarak değerlendirdiğimizde zaten çoğu şeyi çözümleriz. Ama, o işte şucu, bucu ya da 'izm'lere sarıldığımızda hem kendimiz hem de çevremiz birer karanlık oda olabiliyor. Kitabın 'içindekiler' kısmına göz gezdirdiğimizde epey konuya değineceğini görüyoruz. Yılın altı ayı kar altında olan Tunceli Ovacık'tan sesleniyor; sese kulak verip bir dinleyelim o zaman ne diyor Erdal Emre ve Komünist Başkan. Türkiye'nin tek komünist başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu'nun hikayesini okuyacağız ve anlattıklarını dinleyip, onun gözünden dışarıya bakacağız. Okumaya başlamadan önce benim de ilk dikkatimi çeken nokta başkanın 'ismi' idi. Çünkü gerçekten de o 'ön adlar' yaşanılan bölgede çok rastlanılan isimler miydi? Kitap da tam bu noktada, 'isminin' ilginç hikayesi ile başlıyor. Ve oradaki soru: "Kim kimdi?" Köy hayatı, yatılı okulla tanışması ve orada ilk defa kendisine 'yabancı' başka bir dil ile öğretim yapılması; önceleri sıkıntı yaşandıktan sonra kendi çabasıyla bunu aşması, sınavı kazanıp kendi köyünün dışına çıkması bu sefer 'din' üzerinden bir farklılık yaşaması ve zamanla bunları aşması; sonra memuriyet hayatı ve en son da siyasi hayatı hızlı bir şekilde anlatılır. Kitap röportaj tarzı - soru cevap- oluştuğu için daha içten, samimi olarak her telden konuya değinerek, yeri geldiğinde geçmişe göndermeler de yapılarak dün, bugün ve yarın bir sıra halinde işleniyor. Tunceli gibi geçmişten günümüze yoğun siyasi yapılanmaların etkili olduğu bir yerde Fatih Mehmet Maçoğlu'nun da bundan etkilenmemesi çok zor bir durum. Verilen cevaplardan şunu da görüyoruz ki, toplumun bir kesimi diğerini, diğer kesim de başka bir kesimi sadece kulaktan dolma bilgilerle tanıyor veya tanıdığını sanıyor. Bu da hem dün hem bugün hem de yarın sorun teşkil edecek bir durum. Toplum kaynaştıkça farklılıklar ayrışma değilde çeşitlilik, zenginlik kabul edildikçe ve herkesin birbirine saygı göstermesi öncelikli oldukça çoğu sorun yerinde çözülebilir. Ama ayrıştırma, ötekileştirme yapıldığında birileri tarafından bizdeki bazı 'yaralar' sürekli kaşınır. Maçoğlu içten bir şekilde beğenelim veya beğenmeyelim ama yaşadıklarını, gördüklerini ve 'dava' sını anlatıyor. Ne öğrendim dersem, belki de hiç duymadığım, bilmediğim yerler ve yaşayanlar hakkında biraz da olsa bilgi sahibi oldum. Bu bile artı değerdir. Kitap röportaj tarzında olduğu için eksik sorular ya da sorulmayan sorular var denilebilir. Ama genel olarak o bölgeyi, o ortamı, o kişiyi tanımıyorsak, bilmiyorsak veya görmediysek bize birşeyler anlatması anlamında başarılı. Katılmadığım yerler de var ama Maçoğlu burada da bir 'dava'sını anlatıyor. Küçük bir yerden başlayıp daha geniş alana yayılmak isteyen bir siyasi düşüncenin, kendi içinde yaptığı bir halkçı yani halka rağmen değil halka beraber bazı sorunların çözülebileceğini gösteriyor. Farklı bir şey okumak ve tanımak için güzel bir çalışma. İnsanlar zaten birbirlerini tanımadığı için genelde ötekileştirir. Bu kitap Tunceli/Ovacık ilçesinde yaşanan ortak akıl ve bilinçle haraket edip, sorunları giderme yolunun bir çekirdeğini gösteriyor. Genel kültür, sosyoloji, tarih, siyaset açısından birşeyler söylemeye çalışan bir kişinin hikayesine misafir olacağız. Keşke onun 'ovacık' temelli 'ortak bilinç' düşüncesi farklı yerlerde de uygulanabilse. "Çünkü Ovacık'ta yeşeren umut, Türkiye'ye ve dünyaya yayılıyor.(s:13) Tavsiye ederim.
Komünist Başkan
Komünist BaşkanErdal Emre · Siyah Beyaz Yayınevi · 2018172 okunma
··
73 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
S. Ali okurunun profil resmi
Ben de teşekkür ederim. Bir başarı hikayesini anlamaya çalışıp aktarmaya çalıştım ve ili kazandığı için de paylaşmak istedim. Herkesin okumasında fayda var.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.