Gönderi

128 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Adına güzellemeler yapılan idealar dilinin yalancı bekçisi: Savaş
Her şeyi anlatmaya kalkmak insani sınırların çok üstünde. Kaldı ki anlatmaya bile gerek yok. Anlamak yeterli. Anlamak güçtür. Bu güç ile... (Lütfen, boşluğu doldurun!) 14 -18 savaşları ders almamız gereken büyük yıkımların büyük acıların yaşandığı yıllar idi.. Ama hiçbir şekilde ders alamadık yine o toplu maceraya atılma isteği ile ikinci dünya harbi dediğimiz toplu kıyımların toplu gözyaşlarının döküldüğü yılları da yaşadık. Ders almadık yine de. Öldürme araçlarımız mükemelleşti. Düşman kavramını öylesine içselleştirdik ki, anlam arayışları, bilim, sanat, edebiyat, müzik, vs. hizmet ettiği tek şey 'güç' oldu. Bu güç doğayı yok ediyor. Siperlerde savaşan insanlar kalmadı artık, bu yüzyılda. Bu daracık yaşam alanlarının misafirleri gittiler. Evrildi savaş ile ilgili tüm araçlar, mekanlar.. Meyve kokuları ile işlenmiş katliam araçlarına dönüştü silahlar. Yavaş yavaş susatan ve kurutan ve sonra yakan silahlar.. Canlılığı sona erdiren silahlar... Bir neslin sakat doğmasına sebep olan silahlar... Bir neslin kısır olmasına sebep olan silahlar... Savaşın kazananı kim? Toplu maceraya atılan erler olduğunu hiç sanmıyorum. Tek dilekleri, 'şu cehennemden sağsalim kurtulmak ve geri dönmek'. Veya geride bıraktıklarına ait bir kazanım/kazanç var mıdır? Madalyonun diğer yüzü düşman diye adlandırılan kişilerin kendilerine ait bir kazanımları ya da geride bıraktıklarına ait kazançları var mıdır? Sahi var mıdır? Ölümlerine sebep oldukları 'düşman' diye adlandırdıkları kişilere karşı kazanılan o galibiyet kime aittir? Şu savaş bitsin de evime döneyim kaygısından başka bir dileği olmayan erlere mi ait 'galibiyet' ya da onları 'yenen' düşmana mı ait? Galibiyet kimin için?... (sorulara cevap vermek ve boşluğu doldurmak keyfidir!) Kayıtsızlık sadece milyonların yaşamları üzerinde politika yapanlara mı özgüdür, yoksa kapital düzenin içinde halinden memnun 'tutunan' yığınlara mı özgüdür? Siperlerde yaşam nasıldır? Yağmur, çamur ve soğuk içinde bir parça umut nerede aranır? Geri dönüş mümkün olabilecek mi? Soruları yüreğimizi sıkıştırırken soluk soluğa okutuyor aynı zamanda. Nefesi düğümletiyor. Kahramanlar yenik, bezgin, aç ve üşümüş. Dolaysız bir acının yüzü ve dolaysız bir çabanın ürünü erlerin gözündeki solmuş olan o ışık. Bu çizgi roman, edebiyattaki kahraman algısını ters düz ediyor. Evet, bu er amacına kavuşacak derken... Beklentilerimizi boşa çıkarıyor. Ve gerçekten hayatın kısa bir karikatürü izlenimini veriyor, Tardi. Siperdeydik çizimlerini anlattığı videosu: youtu.be/eHFNjlBArIw Kazanan kahramanlara yer yok bu dünyada diyor. Onların kayıplarından kazanç sağlayan küçük seçkin bir zümreden başka... Vesselam.
Siperlerdeydik (1914-1918)
Siperlerdeydik (1914-1918)Jacques Tardi · NTV Yayınları · 201161 okunma
··
26 views
Eylül Türk okurunun profil resmi
"Galibiyet kimin için?..." "Kayıtsızlık sadece milyonların yaşamları üzerinde politika yapanlara mı özgüdür, yoksa kapital düzenin içinde halinden memnun 'tutunan' yığınlara mı özgüdür?" Muazzam sorular, muazzam tespitler... Yüreğiniz varolsun...
Aimée okurunun profil resmi
Değerli katkınız için teşekkür ederim. Selam ile...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.