EY FAKİR
MİLLETİM!
Ey zavallı milletim, dinle! Şu anda, hepimiz
burada seni kurtarmak için toplanmış
bulunuyoruz. Çünkü ey milletim, senin hakkında,
az gelişmiştir, geri kalmıştır gibi söylentiler
dolaşıyor.
Ey sevgili milletim! Neden böyle yapıyorsun?
Neden az gelişiyorsun? Niçin bizden geri
kalıyorsun? Bizler bu kadar çok gelişirken
geri kaldığın için hiç utanmıyor musun?
Hiç düşünmüyor musun ki sen neden geri
kalıyorsun diye durmadan düşünmek yüzünden,
biz de istediğimiz kadar ilerleyemiyoruz. Bu
milletin hali ne olacak diye hayatı kendimize
zehir ediyoruz. Fakir fukaranın hayatını
anlatan zengin yazarlarımıza gece kulüplerinde
içtikleri viskileri zehir oluyor. Zengin takımının
hayatını gözlerimizin önüne sermeye çalışan
meteliksiz yazarlarımız da aslında şu fakir milleti
düşündükleri için, küçük meyhanelerinde ağız
tadıyla içemiyorlar.
Ey fakir milletim! Aslında seni anlatmıyoruz. Seil
ruhlarımızın korkak karanlığını anlatıyoruz. İşte
onun için sana yanaşamıyoruz. Senin yanında bir
sığıntı gibi yaşıyoruz. Hiç utanmıyor muyuz? Hiç
utanmıyoruz.