İlk okul 4 ya da 5'nci sınıftayım. Muhtemelen Kasım Ayı. Hava soğuk, ellerimiz üşümüş. Çocuğuz, eldivenler montların cebinde. Hava kapalı, bulutlar gökyüzünü kapkara bulutlarla örtmüş. Hafiften yağmur çiseliyor, hızlanmasına daha var.
Bütün öğrenciler sıra ile diziliyor. Birinci sınıflar, ikinci sınıflar, üçüncü sınıflar... Orta okul üçüncü sınıfa kadar sıra sıra öğrenciler yerlerine geçiyor. Her sınıf üç şube. A, B, C. Öğretmenler sınıfların ön sırasında, herkes ip gibi diziliyor. Hepimiz sol elimizi önümüzdekinin omuzuna koyuyoruz ve dümdüz bir sıra oluşuyor. Dışarıdan bakıldığında askeri bir intizamın varlığı gözüküyor. Okul müdürü ve yardımcısı geliyor. Sıralanmış öğrencileri süzüyor. Ceketler ilikli, saçlar tıraşlı, ayakkabılar cilalı. Bugün kim okumak ister diyor Baransel Hocam. Eller havada, okumak isteyen sayısız öğrenci, bir kişiyi seçiyor ve çağırıyor. İlk okullardan hangi sınıf olduğunu hatırlamadığım bir kız öğrenci seçiliyor. Küt saçlı bir kızın müdürün yanında hızlıca belirdiğini görüyoruz. Müdür rahat ol diyor mikrofondan, sonra hazır ol. Sessizlik...
Küçük kız mikrofonu eline alıyor, kendine güveni tam, ince bir ton ile başlıyor;
Türk'üm!
Bütün öğrenciler tek bir ses ile gürlüyor!
TÜRKÜMMMM!!!!
Kısa saçlı kız devam ediyor;
Doğruyum...!!!
Hep bir ağızdan tekrar ediyoruz;
DOĞRUYUM...! ÇALIŞKANIM...!!
İLKEM;
KÜÇÜKLERİMİ KORUMAK!
BÜYÜKLERİMİ SAYMAK!
YURDUMU! MİLLETİMİ!
ÖZÜMDEN ÇOK SEVMEKTİR!
ÜLKÜM;
YÜKSELMEK, İLERİ GİTMEKTİR!
EY BÜYÜK ''ATATÜRK"
AÇTIĞIN YOLDA!
GÖSTERDİĞİN HEDEFE!
DURMADAN YÜRÜYECEĞİME!
ANT İÇERİM!!!
VARLIĞIM;
TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE dediğinde tüm sesini cihana duyurmak istemişti küçük kız,
Tekrar ettik, dün ettiğimiz, bugün edeceğimiz, yarın da gururla söyleyeceğimiz gibi;
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!!
NE MUTLU KENDİSİNİ BU ÜLKEYE AİT HİSSEDEN HERKESE,
NE MUTLU MİLLİ BİLİNCİ OLANLARA,
NE MUTLU TARİHİNİ BİLENLERE,
NE MUTLU MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ü tüm bilinci ile kavrayana, anlayana ANLAMAYA çalışana, akıl ve bilimi kendisine rehber edinene, gelişmişliği kendisine yüksek bir ülkü sayana.
NE MUTLU, bize sadece ezberletmeyen,
anlatan, hissettiren, öğreten ÖĞRETMENLERİMİZE!
NE MUTLU, aklın ve bilimin yolunda, ilimin ne olduğunu anlayana!
Bir Ruhtur Mustafa Kemal!
Ve Mustafa Kemaller ÖLMEZ!!!
İster kaldırın, ister getirin antları, marşları, ister yasaklayın, ister içeri atın bu uğurdan geri dönmeyenleri.
Bu Cumhuriyet'in ne şartlar altında kurulduğunu çok iyi biliyoruz!
Hiçbir şart altında teslim etmeyeceğimiz gibi!
Bizimkisi fikir savaşıdır!
Biz Gençliğe Hitabeyi iyi biliyoruz!
O kalın kafanıza sokun!
1933'ten beri iki defa değişmiştir. 1972 ve 1997. Şu an bilineni 1997 güncellemesidir.
1933 yılında Millî Eğitim Bakanımız Reşit Galip tarafından hazırlanmıştır.
Cumhuriyetin ilerici hareketlerini kaldıramayan tüm bağnazlara selam olsun!
Türkiye Cumhuriyeti sizin köhne düşüncelerinize rağmen, ilelebet payidar kalacaktır.
Saygılarımla!
"Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur”
~İsmet İnönü