Gönderi

~Spoiler~ Tüm o kalabalık orada esirlere aval aval bakmak veya onlarla dalga geçmek için toplanmıştı. Fakat alaycı kahkaları türkünün altında boğulup gitti. Pis pis sırıtarak barbarlara acımak için gelen çoğu Sinarialı karşısındaki manzaraya hayran kalarak alkış tuttu. O gün sokaklar kölelerle doluydu. Mazgallardaki pisliği temizleyen, su getirip götüren, madenlerde ya da taş ocaklarında çalışmak üzere birbirine zincirlenmiş upuzun sıralar halinde yol alan, efendilerinin etrafı perdeli tahtlarını omuzlarında taşıyan, yelpazelerle soylu hanımları serinleten köleler başlarını bu yorucu işlerinden bir anlığına d olsa kaldırdılar. Torgunların, yani bu yeni kölelerin mağrur, azimli duruşunu gördüler ve ilk kez içlerinde bir umut ışığı doğdu. Torgunlar o gün kendi savaşlarını veriyorlardı. Başkalarının savaşlarına bakacak durumda değillerdi. Asla bilemeyeceklerdi, fakat o gün pek çok yürekte bir kıvılcım çakmasını sağladılar. Islak ve pis samanda minik minik ateşler yandı ve kimse dikkat etmediği için havaya yükselen ince, silik, meşum duman sütunlarını gören olmadı.
Sayfa 180 - İthaki Yayınları
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.