"Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül aldırma
Ağladığın duyulmasın
Aldırma gönül aldırma."
- Sabahattin Ali-
"Yeşil Mürekkep" Sabahattin Ali'nin hayatını anlatan 408 sayfalık biyografik bir roman.
Kitap, Sabahattin Ali'nin Milli Eğitim Bakanlığınca Almanya'ya dil öğrenmesi için gönderilmesiyle başlıyor ve Kırklareli'nde öldürülmesiyle son buluyor. Öldürüldüğünde 41 yaşında S. Ali. Ardında bir eş, bir kız çocuğu, sayısız şiir, hikaye, "Kuyucaklı Yusuf" "İçimizdeki Şeytan" ve "Kürk Mantolu Madonna" olmak üzere üç tane de roman bırakıyor.
S. Ali'nin üç romanını okumuş ve hayat hikayesini az çok bilen birisi olarak okudum kitabı. Aklımda S. Ali ile ilgili birçok soru da vardı. Kitapta bu soruların cevabını buldum ve yazarı ne kadar az tanıdığımı anladım.
S. Ali, dilinin kemiği olmayan bir yazar. Tıpkı 'ustam' dediği Nazım ve arkadaşı olan Aziz Nesin gibi lafını esirgemeyen, gözünü budaktan sakınmayan dönemin aydınlarından. Tabi bu kadar sivri dilli olmasının cezasını da hapislerde yatarak, parasızlık, yoksulluk ve sefalet çekerek ödemiş yazar. Yetmemiş canıyla ödemiş.
Kitabı okurken Sabahattin Ali'nin çoğunluğu hapislerde geçmiş hayatının yanında genç Türkiye Cumhuriyeti'in 30'lu 40'lı yıllarına da göz atmış oluyoruz. Ayrıca Atatürk'ün ülkeyi muasır medeniyetler düzeyine yükseltmek için yaptığı girişimleri de görmüş oluyoruz.
Osman Balcıgil, Sabahattin Ali ile ilgili söylenen birçok iddiaya da kitapta yer vermiş. Örneğin S. Ali'ye kurulan kumpasları (Atatürk'e hakaret ettiği söylenen şiir) kimin hangi gerekçeyle yaptığına kadar birçok sorunun cevabını kitapta bulabilirsiniz.
Kitap ile ilgili getirebileceğim tek eleştiri ise Balcıgil'in S.Ali'nin aşklarıyla ilgili olan kısmı için olurdu. Özellikle ilk yüz sayfada bu durumdan bahsetmesi hem beni sıktı hem de rahatsız etti. Ayrıca yazar için kullandığı "Düğüne gitse zurnaya, hamama gitse kurnaya aşık olurdu." tabirini de hiç hoş karşılamadım. Böyle bir yazarın aşkları üzerinden, daha doğrusu şıpsevdiliğinden sayfalarca bahsedilmesi bence kitabın değerini düşürmüş. Ama yine de anlatılan S. Ali olunca kitap büyük bir merakla okunuyor.
Kısacası dönem ve çok sevdiğim yazar olan S. Ali ile ilgili birçok bilgiye ulaştım diyebilirim. Daha önce okumuş olduğum üç romanını da bu bilgiler ışığında tekrar okumayı düşünüyorum.
S. Ali'nin bestelenen birçok şiiri de vardır. Bazıları:
-Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz
-Aldırma Gönül
-Leylim Ley
-Ben Gene Sana Vurgunum
-Göklerde Kartal Gibiydim
Sabahattin Ali seveniyseniz ya da yazarı merak ediyorsanız bu kitabı kesinlikle öneririm. İncelemeye, bana göre yazarın bir nevi otobiyografisi olan şiiriyle son veriyorum. Keyifli okumalar...
"Ekmeğim bahtımdan katı,
Bahtım düşmanımdan kötü.
Böyle kepaze hayatı,
Sürüklemekten yoruldum."