0 reklam. Sizler için ne anlama gelir bilemem, benim için tek başına yeterli sebeptir. Önceki sayılarında sadece ön veya arka kapakta kitap "reklam"ı olurdu...
8-1=7. Her dergi fiyat yükseltirken, İzdiham aksine fiyat indirimine gitti. Tam da bu zamanda "devrim" niteliğinde...
Abone yok. Bu müthiş bir şey! Neler neler anlatmıyor ki benim için...
Hangi dergi Nazım'la Necip'i kapakta yanaşı tasvir edebilir veya aynı sayıda ikisine de yer ayırabilir..?
Üzerinde köşede 'kültür, sanat, edebiyat' dergisi yazıyor. Buna rağmen din, felsefe, politika arayışlarınıza anlam veremiyorum.
Sağ değil, sol değil, aşağı değil, yukarı değil, yeraltı değil, yerüstü değil...
İzdiham'dır; kültür, sanat ve edebiyat dergisi...
Gereksiz yorumlarımız aslında ya art niyetten, ya da din, felsefe, edebiyat, sanat, kültür medeniyet, ilim...gibi alanların doğru temel anlayış üzerine inşa edilmemesinden kaynaklanıyor. Hangi insan nerede, ne zaman, hangi ırktan, kimlerin çocuğu olarak ve hangi şartlar altında doğmayı tercih edebilir?! Bu mümkün mü?! Bu yüzden sanat, kültür ve edebiyat da tercih edilemezler. Bunlar potansiyel olarak her insanda mevcut, her insan için mevcuttur. Her birey potansiyel olarak iç dünyasında bir sanat eseridir. Bunu dışa vura bilmek için yetenek ve gerekli eğitim lazım...................................................
İzdiham soyutlamaz...
Üslubu var, alışmak lazım. İronisi var katlanmak lazım...
Kısacası elimde sebepler çok. Fakat, 'beşer şaşar' ölçüsü de her daim hafızamda...
37 bizi bu defa bekletti..merak ettik, heyecanlandık..izdihamlandık.. 'Baba'lı kapak görünce baba sayı beklentisiyle aldık. "Baba" etkisi istenilen seviyede olmadı ama izdihamlandırmaya devam etti. Dertli, tasalı, sinirli veya fena aşık olduğumu hissettiğim durumlarda nedense İzdiham okumak istiyorum. İyi geliyor bana abi.. Açıklayamam.. İyi geliyor işte..!
Mustafa Kutlu ile hazin, naif giriş yapmaya alışmıştık. Bu sayıda bu eksiği hissettim. Onu yeniden görmeyi veya yerinin doldurulmasını arzu ederim. Bülent Parlak şiirinde melankoli ile yanaşı anlam derinliğinin arttığını görüyorum...
Gökhan Özcan 'Sarı Derviş'miş meğer. Yaa.. :)
Atakan Yavuz, İbrahim Varelci, Güray Süngü, Mustafa Toprak, Yasin Kara, Yunus Meşe zaten favorilerim...
R. M. Rielke, G. De Merval, Kadı Burhanettin, Cahit Zarifoğlu, A. H. Tanpınar, Bakunin, M. Şehriyar gibi edebiyatçılar hakkında öyle ya böyle, şu ve bu açıdan, az veya çok yazılar vardı, okuduk...
İzdiham'ın röportajları bir başka, güldürür, düşündürür, utandırır, sevindirir...
Sadece okuyanına nasip dediğim, anlatmak (spoiler vermek) istemediklerim de var...
Arka kapakla ilgili söylenenler..bunu anlayamadım..meselem değil..keşke hiç olmasaydı..
Daha iyi sayılar bekliyorum. Çünkü daha iyilerini okuduk. 35 gibi dopdolu...