Gönderi

Türkiye'de iş sahibi olmak
Şevki usta geldi bizim dükkana. Dışarıdan destek amaçlı çağırdık işler yoğun diye. Bizim marangozun ilkokuldan, çalışan uzmanlardan birinin de Eskişehir'den arkadaşıymış. İnanılmaz komik adam. Fayans ve derz işi hariç her şeyden anlıyormuş. Geçen çay makinesinin çalışmadığını görünce "Oh, shit!" dedi. Sonra asansörle teras katına çıktık hep beraber, sigara içmeye. Olayı yanımdaki arkadaşa anlattım. O sırada Şevki usta: "Ne var yani? 'Kahretsin!' demek değil mi?" dedi. Biz de "Yani, kısmen." dedik. Çok film izlermiş Şevki usta. O yüzden kelimenin anlamını kahretsin sanıyormuş çünkü hep alt yazılardan İngilizce öğrenmeye çalışırmış. İnanılmaz kitap okurmuş, ilerleyen sohbetin sonunda benden daha iyi Fransız edebiyatını bildiğini kanıtladı. Bizde de personel açığı vardı, biraz aklına girmeye çalıştık: "Gel biz de çalış abi, bak burası rahattır." dedik. "Yok ben freelance çalışıyorum, istemediğim de çalışmıyorum, yapamam öyle." dedi. Ertesi gün sabah molasında tekrar denk geldik. Önceki günün akşamı birbirimize ne yaptığımızı anlatıyorduk. Kimi, "Aman eve gider gitmez yattım vallaha.", kimi, "Kedilerle biraz oynaştım, sonra devrilmişim." kimiyse, "Bizim mahallenin birahanesine gittim, bir iki tane yuvarlamadan yorgunluk uyutmuyor artık." dedi. Sonra Şevki usta çıktı ne dedi biliyor musunuz? "Ben de ütüyü yaptım, çiçeklere su verdim. Önceki günden kalan bamya yemeğiyle pilavı yedim, kitap okurken uyuyakalmışım." dedi. Oradaki yaş ortalaması, Şevki usta hariç 25-26. Adam bekar, biz de bekarız. Öyle kıskandım ki düzenini herifin, anlatamam. Akşam eve gelir gelmez, iki haftadır suyunu değiştirmediğim bambumun suyunu değiştirdim ve nedense sararmamaları için onlarla kısa bir diyalog kurdum. 3.gün Şevki ustaya daha ne kadar desteğe geleceğini sorduk. Çünkü hepimiz adamdan inanılmaz bir şekilde hayat enerjisi alıyorduk ve onun enerjisi asla tükenmiyor gibiydi. "Önümüzdeki hafta 4 gün daha buradayım." dedi. Kaşlarımız dudaklarımızla beraber aşağı devrildi, beynen çöktük resmen. Anladı tabi Şevki usta, hemen yapıştırdı: "Üzülmeyin gençler gene buluşur, genel kültür kasarız." dedi. "Kasarız" dedi ya herif. Çoğunuzun aklında tıknaz, bodur, saçları seyrek bir adam canlandı belki ama Şevki usta otuzlu yaşlarında, saçları kumral, boylu poslu, yiğit bir delikanlı. Hepimiz onu örnek aldık. İş yaparken ki rahatlığı o kadar konforlu bir iş ortamı sağladı ki bize, tüm hafta mutlu çalıştık. O rahat çalışıyordu, çünkü işini çok iyi biliyor ve bu yüzden kaliteli işler çıkarıyordu, kaliteli çıkardığı tüm işler kendine olan hem özgüvenini hem özsaygısını arttırmıştı. Şevki usta istediği bölümü okusa belki farklı bir yerde olurdu ama anladığım kadarıyla o bildiği ve zevk alarak yaptığı işi tercih etti. Çok uzun zamandır iş hayatıyla ilgili bir şeyler yazmayı düşünüyordum, Şevki usta buna vesile oldu. İki ay evvel gittiğim farklı ülkelerde çoğu insanın mutlu çalıştığını gördükçe sinirden köpürüyordum. Türkiye'de mutsuz çalışan her insan beni çileden çıkarıyor. Belki o yüzünüze bakmayan devlet memuru, istekleriniz için inisiyatif almayan müşteri hizmetleri temsilcisi, yüzünüze bakmadan size yardımcı olabileceğini sanan kaba satış görevlisi işten işini sevmediği için çıksa, oraya işini seven birileri geldiği vakit, günümüzü daha mutlu geçirebileceğiz. Çünkü asgari ücrete onların sevmediği işi severek yapacak işsiz insan dışarıda çok fazla. Ben hep bir dükkana girdiğimde aradığım şeyi direk sormak yerine her tarafa bakar ondan sonra sorarım, garson çatal getirse bile teşekkür ederim, işimdeki temizlik görevlileri gördüğüm de bir "Kolay gelsin"i onlardan esirgemem, dolmuştan inerken şoföre "iyi günler" derim, asansörden inerken komşuma "iyi akşamlar"ı çok görmem. Hepimiz biliyoruz ki ülke olarak çok iyi bir durumda değiliz. Bu sitedeki insanları bazen sırf kitap okudukları için samimi görüyorum. Belki 3-5 kişi okuyacak yazıyı ve o kişilerin kafasına yer edecek ama, olsun.
··
216 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Samsara okurunun profil resmi
Seni görünce şevkle çalışıyor insan.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.