Gönderi

405 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Türkiye’nin en karışık dönemlerinden ortaya çıkıveren “Kar” romanı kurgu bakımından zengin ve siyasi olarak nitelendirilebilecek türde içeriğe sahiptir. Asıl konunun “Kars” – Küçük Moskova - ili ile daraltılmadığını, aslında sadece Türkiye’nin minyatürü olarak kozmopolit şehirdeki siyasal olayların tüm ülkeye ayna tuttuğudur. Kars ili kışın en çetin zamanlarını yaşayan, kendine has geleneklere sahip kozmopolit bir şehirdir. Yerli diye tabir edilen Karslılar, Kürtler, Terekeme – ben bir Terekemeyim, - Azeriler, Ermeniler ve daha ismini yazamadığım bir dünya değişik etnik grup. Bu kadar farklılığın bulunduğu yerde siyasal çatışmaların olmaması ise mümkün değildir. Postmodern yazarın karşı görüş ve kendine eleştiri alabileceği Kars’ı hedef seçmesi ise bizim için bir övünç kaynağıdır. Karslı akrabalarımın ise romanın bir kurgu olduğunu yeniden hatırlatmam gerekir. Ne de olsa yazarında dediği üzere “zaten hiç roman okumamış Karslıların…” :) Yazarın betimlemeleri ile Kars ilinde değil de 2000 ile 2003 seneleri arasında İstanbul’un herhangi bir yerinde sokaktaymışım gibi hissettim kendimi. Kars ilinde yollar kapanacak kadar kar yağışı olacak ve sen solaklarda sağda solda gezebileceksin, ne mümkün? Gözlerini dahi aralamayacağın yağışlara ev sahipliği yapar, bu sebeple betimlemelerdeki Kars şehri benim yaşadığım Kars şehri olamaz… Bu da yazarın edebi derinliğinin bir belirtisi olan kafasındaki Kars ilini betimlemesiyle bağdaştırılır. 1980 yılı sonrası en büyük postmodern yazar kimliğini ise yazarın akıl almaz hayal gücü ve kurgu, betimlemelerinden kaynaklandığını düşünüyorum. Konusu Laik ve İslamcı kesimin karda yolları kapatmasıyla askeri darbesini ve bu darbeyle Avrupa’dan Kars şehrine gelmiş olan KA isimli şairin, kendi siyasal duruşunu, olaylara dâhil oluşunu ve aşkını anlatmaktadır. Masumiyet Müzesi’nde gördüğümüz Kemal ile KA’nın iç dünyalarında birçok benzerliği vardır. Her ikisi de kendi sonunu hazırlarcasına hastalıklı aşkı hayatlarının vazgeçilmez unsuru olarak görmüş ve mutluluğu sadece İpek/Füsun ile bağdaştırmışlardır. Ancak ben yazarın bu aşkı paravan olarak kullandığını, asıl hedefin ise kitap içerisinde bulunan bütün etnik grupları kışkırtmak, eleştirmek ve eleştirilmek için yaptığını, bu durumdan ise Orhan Pamuk’un içten içe bıyık altından güldüğünü dahi seziyorum. Sonuna kadar kendi akımının hakkını veriyor. Bizi böyle bir roman ile tanıştırdığı için kendisine teşekkür ediyorum. Sözün özü; kitap okunulası ve tavsiye edilesi. Kitap
NigRa
NigRa
arkadaşımın #31684193 nolu okuma etkinliği ile okunmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum. Sevgi ile kalın…
Kar
KarOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20214 okunma
··
245 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Ayşe* okurunun profil resmi
Kars sanırım hiç bu kadar romantik anlatılmamıştı, benim tahayyülümdeki Kars hâlâ bu kitaptaki gibi :) Eline sağlık.
Tayfun okurunun profil resmi
Bencede bu şekliyle hayal et. Küçük Moskova lakabını döneminde solculardan almıştır, lakin günümüzde Kars İslam kimliğine çokça bürünmüştür. Ben teşekkür ederim.
Osman Y. okurunun profil resmi
Eline sağlık Tayfun, ilginç bir şekilde ele almışsın, hem nalına hem mıhına dedikleri bu olsa gerek :) Çözemedim sanırım okumak gerekecek..
Tayfun okurunun profil resmi
Hep yazar kışkırtacak değil ya abi. Okunması gereken kitaplar arasındadır. Lakin tartışılacak bir dünya içerik vardır. Bunu da inceleme yazısında olmayacağını düşündüğüm için yazmadım...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.