Herkes bir acının içinde unutulmuş,
herkes bir bilinmezin içine terk edilmiştir.
Kimisi yarasını bir sessizliğin içine saklar,
kimi de hep bir başka olarak adlandırıla gelen bir insana benzetir yarasını;
yitirmiş, kaybetmiştir onu ama bir yerde olduğunu bilmektedir.
Gün gelecek bir şey olacak ve o insan yeniden
o acı olarak çıkacaktır karşısına.
En acısı da o acı o kadar uzaklaşmıştır ki;
ait olduğu yere geri dönüp de
“Sen benim acımsın” denildiğinde buna inanmamak için direnecektir!..