Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

139 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
SİZ-BİZ
Camus'un bu kitabı iki eserin bir araya gelmesiyle oluşuyor.Birincisi Düğün. Düğün aslında Tersi-Yüzü adlı eserinin ikinci bölümü de diyebiliriz.Konu olarak Cezayir'de yaşadığı dönemi ele almakta(1936-37) Tersi-Yüzü'deki denemelerinin aksine Düğün'de insanı tasvir etmekten çok doğayı,yeryüzünü,yaşamın mucizevi durumunu eşsiz betimlemelerin ışığında bizlere ikram ediyor ve bize dünü,bugünü,yarını değil de anı anlatıyor.Her bir varoluş anının mükemmeliğini gösteriyor. İkinci eser olan Bir Alman Dosta Mektuplar ise İkinci Dünya Savaşında Fransız direniş cephesindeki boyutuyla bir Camus ile karşı karşıya geliyoruz.Bu kısımda kitaptaki şu alıntıyı paylaşmak yerinde olacak. Ben yanlışlarının ve zayıflıklarının ötesinde,bütün büyüklüğünü oluşturan ve halkının her zaman,seçkinlerinin de bazı bazı daha iyi tanımlamaya çabaladığı düşünceyi hiçbir zaman gözden kaçırmamış olan hayranlık verici ve direşken bir ulusun üyesiyim.Dört yıldan beri,bütün tarihin izlediği yolu baştan yürümüş olan yıkıntılar arasında,dingin mi dingin,güvenli mi güvenli,bir başka tarih yapmaya ve kozdan yoksun olarak girdiği bir oyunda şansını denemeye hazırlanan bir ulusun üyesiyim.Bu ülke,benim güç beğenen ve çok şey isteyen aşkımla sevilmeyi hak etti.Sizin ulusunuzsa tam tersine,yalnızca hak ettiği aşkı gördü oğullarından,kör bir aşkı.Her aşk,tutumumuzu,haklı çıkarmaz.Sizi yıkan da bu işte.Siz daha en büyük utkularınızda yeniktiniz,ilerleyen bozgunda ne yapacaksınız?(s.82) Burda Camus özellikle dönemin duygularıyla birlikte bir siz(Alman)-biz(Fransız) kavgasına karışmıştır.Kendi ulusu olan Fransızların eşsizliğini kaleminin her darbesinde kağıda vurmuştur ancak bu incelemeyi okuyan çoğu arkadaşım bu mükemmel!!! Fransız ulusunun aslında ne kadar kanla beslendiğini ne kadar gözyaşı üzerine temeller attığı konusunda da benle hemfikir oldukları kanısını paylaşmaktayım. Zaten yazarımızda savaş bittikten sonra o duygusal ortamdan çıkmış olacak ki aslında orada ki siz-biz kavramını belli başlı uluslar adına kullanmadığını(Fransız-Alman)kullanmak istediği kavramların özgür Avrupa(!!!) ile Nazi(buna sözüm yok zaten.) olduğunu belirtecektir. Ama şu bir gerçek Camus başka bir dünya ve zaman zaman bu dünyaya yolculuk etmek insana iyi geliyor. Sağlıkla kalın... İyi okumalar...
Düğün - Bir Alman Dosta Mektuplar
Düğün - Bir Alman Dosta MektuplarAlbert Camus · Can Yayınları · 2015554 okunma
··
67 görüntüleme
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
İnceleme güzel, bunun için özellikle teşekkür ederim. Alman-Fransız kavgası asla bitmeyecek olan milliyetçi iki ırkın davasıdır. Birinci Dünya Savaşı öncesinde Avrupa'da yaşanan La belle époque dönemi savaş ile sona ermiştir. Bu savaşın sonunda da Almanlar I. Dünya Savaşı'nı maalesef kaybettiler ve galip olan egemen güçler ittifakı (Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa ve diğer müttefik devletler), 1919'da Versailles Antlaşması ile yenilen Almanya'ya altından kalkılamayacak bir toprak, ordu ve ezici ekonomik yaptırımlar dayattı. Bu hiperenflasyonu tetikledi ve İkinci Dünya Savaşı'nın ekilen tohumlarını da beraberinde getirdi. Almanya Batı'da elinde olan Alsace-Lorraine'i Fransa'ya geri vermek zorunda kaldı. İşte Alman-Fransız kavgasının asıl ana nedenlerinden birisi de budur ve Fransızlar birazda dünyaya farklı bakmaktadırlar. Bu sebeptendir ki, gerek kendi ülkelerinde, gerek gittikleri diğer ülkelerde başka bir dil kullanmak istemezler ve Fransız dilinde inatla diretirler. Diplomat ve önemli tanınmışları bile yabancı dile hakim olsalar da, kendi milli dilleri üzerinden beyanat vermeyi de çok severler. Çünkü milliyetçidirler ve milliyetçiliğin özünü de pratikte gayet iyi uygularlar. Zaman ayırıp bu güzel eseri incelediğiniz için tekrar teşekkür ederim Hamit Bey. Saygılar üstadım.
Hamit Turgut okurunun profil resmi
Sağol Adem kaptan elimizden geldiğince işte:) yorumun ve paylaşımın için ayrıca cok teşekkür ederim. Dışardan bakan gözler olarak Avrupayı ne olduğunu sanırım biraz daha objektif görebiliyoruz.bir de tabi bizim perspektifimiz var o ayrı tabi ama özellikle şu Fransız milletinin burnu yukarıdaki tavrı hep bana itici gelmiştir.Bunu kaşka göz arasında iliştiriyim=))
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.