Gönderi

Sevmek de Yorulur
bir adam bir kadın var içimde iyice anladım bana bunu sessizce anlatıyorlardı bir yerde onların yönlerinden alımlı bir zarf katlanmıştı uzaktaki bulvarların geceye vurdukları çağırmasız kır günlerini zararsız akrepleri uzunlamasına yaşayıp yatay bir çocukla kalkan bir sürü alışkanlıklar taşıyan insanlığımızı gülüşü yalnızlar çarşısında çağrılmış gümüş seslerini aynadaki yüzlerin başkası sevsin diye en seçkin yerine bir şal gezdirirdi insanlığımıza bir şey getirirdi yalnızlarla bir sen varsın hep saçların ağzın bir merdiven hücresinde uzak çağrışımlarla koşardın ya bensem seni sonsuz gelişinle saçından tanıyor gülüşünden kaçıyor eğilip başını içlerimden geçtiğin zaman uzağa bir yolcuya karşı çıkar gibi artık gecikmiş alışıldığım gidişinle davranılmaz üstünde durulmaz hiçbir tüfeğe gelmez bir kekliksem yüzün soygundan geçmiş öyle bir yerde durmuş ki bakışın boynun bozgun üstünden bir nehir geçer gibi ya gecedir ondan ya bulanık sudan bir hasta gibi ağrımaktasın gelişini aldım onu nasıl harcadım denizden bunalıp okyanusa selâm çakan vapurun sevindik adımına birden parka çekildik ve birden nasıl bayram bıyıklı bir yaylım herkesin yaydığı bir merhabayla eğip başını içlerimden gittiğin zaman uzağa bir yolcuya çıkar gibi ... Abdurrahman Cahit Zarifoğlu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.