Kitabı sırf https://1000kitap.com/beydervis 'e hediye etmek için öne aldım.. Yoğun ve azıcık hasta olduğum bir dönemdi.. Tekrar tekrar başa aldım.. Öyle ki okumaktan vazgeçecektim.. Dili ağır geldi bir an.. Mesela Nevin Ankara'nın bir soğuğunu hatırlıyor ve bilmem kaç sayfa yazıyor sonra anlıyorsunuz ki esasen o soğuğun anlam ve önemini ve niçin o soğuğu hatırladığını anlatıyormuş.. Eh karıştı kafalar biraz.. Olayın akışına ara ara veremedim kendimi mesela şu gazeteci kadına asılma mevzusu neydi Özdemir'le arasında geçen.. O diyalogu bir ara karıştırdım.. Kitap Arap Atı gibiydi bana göre.. Sonradan açıldı ya da ben Sait Faik'i ilk kez okuduğumdan öyle geldi.. Savsaklanmış sayıyorum başını.. Birbirine geçen minik anılarla zaten "Aman da bir anda nereye geldik böyle?!" kafasını yaşadım ama her şey sonuna değerdi.. Kitabın adı Kayıp Aranıyor.. Sonunda Nevin kendini kaybediyor ve başka bir hayata yelken mi açıyor, ölüyor mu Allah bilir.. Bana sorarsanız kitap başından beri bir kadının kaybolan ruhuna gönderme.. Babasına yazdığı son mektubunda saadeti bir türlü yakalayamadığını, saadetin ne olduğu yazmış, bana koskoca kitabı sevdiren felsefik düşünceleri sunmuştu.. O zaman şunu anlamış oldum.. Kitaptaki bütün o kopukluk ya da iç içe geçmiş ağır hava kaybolan Nevin'e ait.. Belki de aranan Nevin ya da onun saadetiydi.. Bunu hiçbir zaman bilemeyiz.. Konsolos kızı Nevin'in insanlara olan bakış açısı, onları değerlendirmeleri ve konuşmalar arasında geçen o anki mevcut duruma -tarihe- ışık tutması da tabi ki iyiydi.. (Zaten bir tarihte yaşamak istiyorsa insan o tarihte yazılan eserleri okumalı) İnşallah bizler Nevin gibi yanılıp, saadeti çok yanlış yerlerde, yanlış insanlarda aramayız.. Saadeti bulmak dileğiyle..

Kayıp AranıyorSait Faik Abasıyanık · Yapı Kredi Yayınları · 20115,7bin okunma

·

10 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Letafet Hanım