Söz Bukowski'ye gelmişse, bu kitabın değerlendirmesini bir tarafa bırakıp "yeraltı" edebiyatından bahsetmek daha doğru olur. Çünkü, Charles Bukowski, bu edebiyat türünün bilinen en güçlü temsilcilerinden biridir. Yeraltı edebiyatı, sahicidir, gerçektir. Olayları yalın bir dille anlatır. Kurguyu yaparken edebi bir kaygı taşımaz. Karakterlerin yaşamında kuralsızlıklar hakimdir. Çoğu defa bu karakterler, "tutunamayanlardır". Toplumsal dayatmalarla alay ederler. Yaşamsal tercihlerini dibi göreceklerini bile bile değiştirmezler. Aslında yaşadıkları "var olmanın dayanılmaz hafifliğidir" bir yerde. Aşkları ,sevdaları tektir çoktur yerine göre. Okurken yüz kızartır bazen. Ama o kızarıklık bizdendir alabildiğine. Çok okuyan okurlar için sarsılıp kendine gelme molasıdır "yeraltı edebiyatı".