Tekrar okuma isteği uyandıran bir kitap. Çok beğenmekten değil de kitaba tam olarak girememekten. Ya konuya çok uzak kaldım ya da zihnim başka bir yerde bu aralar. Yine de birkaç kelam edebilecek durumdayım. Yolları bir otelde kesişen iki insan. Mutluluğu birkaç güne sığdırabilmek mümkün elbette ayrılığın kaçınılmaz olduğunu bilerek hem de. Danielle bir oşinograf, James ise kendisini su yapıları uzmanı olarak tanıtan İngiliz bir casus.İkisini de aynı düşüncelerle ayrı hayatlara sürükleyen bir dünya. Biri El Kaide 'ye esir, diğeri okyanusun diplerine. Yüzeye çıkmaya çalışırken aslında dibe mahkum oluşumuz, bize hayat veren suyun bir göstergesi değil mi? Romanın içerisindeki karakterler gerçek yaşamın bir parçası. Somali kıtlığı, yanlış inançlar, yargısız infazlar, cihat adı altına sığdırılmış katliamlar, bağnaz bir topluluk bu dünyanın bitmek bilmeyen acı gerçekleri. Her ne kadar bu yaşamlardan uzak olsak da bir yerlerde hala yaşanıyor ne yazık ki.
"Su fakir kesim için bir lüks."sözü de bunun bir yansıması, bununla sınırlı kalsaydı keşke fakat dahası da var.
Okumak isterseniz tabi...