Gönderi

O ayrı bir dünyanın çocuğu, ben ayrı bir dünyanın. Acaba hangi dünyanın çocuğuyum. Çocuğu veya ihtiyarı. Yahut hangi dünyanın çocuğuydum. Bırak hayatını yaşasın. Demek dışarının leş kokusu çekiyor onu. Bu tefekkür Sina’sı, metruk bir manastır kadar cazibesiz. Kitaplar boş kutular gibi mânâsız. Ben bu kaleden başkasına sığınamam ki. Tanrılarının suratına tükürülen insan ne kadar şaşırırsa, o kadar perişanım. Çocuklarım her şey olabilirlerdi, gergedan olmayı tercih ediyorlar. Öyle boğazımı sıkıyor ki bu düşünce! Saraydan ahıra kaçış. Ne yapabilirim Allahım! Ne yapabilirim! Anlayamıyormuşum. Evet anlayamıyorum. Ve anlatamıyorum. Sürü ile karşı karşıyayız. Sürü çiğneyip geçiyor beni. Ve sürünün başında kendi evladım, arkalarından bağırıyorum: nereye, nereye?
Bir Babanın ŞikayetleriKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Fatih