Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kitaplarla tanışmadan önceki hayatım; 1)Bizim mahalle duraklarında, (özellikle geç saatlerde) minibüs gelene kadar 15 dakika beklenir ve minibüs geldikten sonra 10 dakika’ya yakın 16 kişilik koltukların dolmasını bekliyor minibüs şoförü. Yani hayatımdan 25 dakika boşuna gitmiş olurdu. Tabi 25 dakika bana 25 saat gibi gelirdi. 2) Boş zamanlarımda sıkıntıdan patlayan bir ben vardı. Örneğin; hava almak için banklarda oturup etrafı izledikten sonra bundan aşırı sıkılıyor ve parkı terk etmem gerekiyordu. Arkadaşlarını ararsın, bir iki muhabbetten sonra açacak konu bulamazsın ve onu da bırakırsın. Bar, Cafe, gibi yerlerde her gün gidilmediği için kafasını kuma gömen Devekuşu gibi kendinle yabacılaşırsın. 3) Eve misafir geldiğinde, hele ki utangaç biriysen evi terk etmek zorunda kalıyorsun, tabi misafirler gidene kadar. 4) Kitap okuyanları üstün görüyor ve onlardan kaçmak zorunda kalıyordum. Hep benim bilmediğim kelimelerle beni aşağılamalarından korkuyordum. Hele ki 700 küsur sayfalık kitaplar bana, okuyup bitirmek imkansız geliyordu. 5) Şehir dışı yolculuklarından nefret ederdim. Uçak, Tren veya Otobüs fark etmiyordu. Bana korkunç geliyordu 5,6 saat hiç bir şey yapmadan sadece camdan dışarıyı seyretmek veya akıllı telefonla aptal,aptal oyalanmak. Ve daha bir çok örnek var ama hepsini yazmam 5,6 saatimi alabilir. Ondan dolayı yazmaktan çok okuma heveslisiyim. Onun için bu kadar örnek yeterli diye düşünüyorum. Ve kitaplarla tanıştıktan sonra ki hayatımı da sizinle paylaşmak istiyorum arkadaş. 1) Minibüs beklediğim durakta banka oturup minibüs gelene kadar kitaba kafamı sokuyorum ve bazen minibüsün biraz daha gecikmesi için dua ediyorum resmen. Tabi yanımda beni m gibi minibüs bekleyenler benim bilinçaltımı okuyup dua ettiğimi bilse idiler şuan o zaman kitabı sadece sağ gözümle okumak zorunda kalırdım. Yani gözüme bir yumruk yerdim. Çünkü minibüs beklemekten daha sıkıcı bir şey varsa oda PTT ve benzeri resmi kuruluşlarda sıra beklemekti. Tabi ben o tip yerlerde de kitaba kafamı sokuyordum ve zamanın nasıl geçtiğini fark etmezsizin birden ismim okunuyordu. Ve ya arada bir takip ettiğim fişin numarasını görüyordum ismi her ne olan o elektronik ekranda. Velhasıl kitaplar beni bu sıkıntımdan kurtardı yazarlara minnettarım. Seviyorum kitaplara emek harcayanları. 2) Evet; boş zamanlarımdan kitap okumuyorum. Genelde kitap okuyorum Boş zamanlarımda, işe gidiyor, 3 öğün yemek yiyor, alışveriş ve benzeri şeyler yapıyorum. Şuan da kafam kumda değil arada bir kitaba ara verip 1,2 dakika gökyüzünü izliyorum ve tekrar okumaya devam ediyorum. Okumak güzel bence, Okutmak daha güzel. 3) Misafirlere gelince artık onlardan kaçmıyor ve çekinmeden sohbetlerine katıla biliyorum . Çünkü, kitaplar benim hayata bakış açımı genişletti. Kesinlikle kitaplar sayesinde daha mutluyum. 4) Şunu anladım ki kitaplarla tanıştıktan sonra. Kitap okuyan insanlar karşısındaki insana asla ön yargıyla yaklaşmaz. Okuduğu kitapların içeriği ne olursa olsun kitaplardan ders alıyor bence, insanlık dersi. 5) Şehir dışı yolculuklarda artık benim için bir kitap bitirme fırsatı oluyor çünkü hiç mola vermeden bir solukta bitiriyorum kitapları şehir dışı yolculuklarında. Sadece biraz boyun tutulması gibi olayları da, kitap kapatıyor olumsuzlukları zaten. Şuan iyi ki kitapla tanıştım diyorum. Hatta beni örnek alan 2 kardeşim var onların hayatında da şimdi bir kitap var ve bence her insanın hayatında bir kitap olmalı kesinlikle. Sorulan sorular ‘’Hangi telefonu kullanıyorsun ?’’ değil de ‘’ Hangi kitabı okuyorsun ?’’ olmalı ve karşıda ki arkadaşında buna bir cevabı olmalı diyorum.
··
32 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Adar Erol okurunun profil resmi
Biz teşekür ederiz. Biz okurları bu sitede buluşturduğunuz için. :)
Aysel okurunun profil resmi
Bi de eğer okuyorsanız, boş dersler ve tenefüslerde boş boş bekleme derdiniz olmuyor kitap sayesinde.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.