Hayat, yap-boz...
Hakikatte parçalara ayrılmamış TEK-BİR resim vardır.
İnsan kısıtlı algılama araçları, aklı ve beşeriyeti ile TEK olan resmi asla hakkıyla değerlendiremez.
Bilim ilerledikçe hayretimiz artıyor. Uzaydaki sonsuzluk karşısında dimağımız adeta duruyor.
Bir arının yaptığı bal, bedenimizin haberimiz olmadan yenilenişi bizi hayrete düşüyor. Bu anlattığımız şeylerin hepsi TEK RESMİN (bütün varlığın) birer yapboz parçaları. Bu parçaların sonu yok. Kütüphaneye gidin milyonlarca kitap var, öğreti var.
Kim ne yazmış bu kadar? Ne anlatıyorlar?
Bitmez...
Bu sebeple bunu anlayan fark eden insanlık tarihinin ehil kişileri (rasul, nebi, evliya, veli, mistikler,aydınlanmışlar vs...) TEK resime yönelmeyi 2 ayrı parçaya bölmüşlerdir.
Biz anlatımımız kolay olsun diye TEK olan resmin ikiye bölünüşünü
1- Büyük resim
2- Küçük resim
şeklinde yapalım...
1- Büyük resim: Büyük resme yönelmeyi çoğu ikinci aşamaya bırakmıştır. Çünkü insan ömrü ve kapasitesi büyük resmi çözmeye yetmeyecektir. (Tasavvuf ehline not: Tanrı inancından sıyrıl B sırrıyla Allah'a yönel)
2- Küçük resim: Yani SEN! (B sırrı)
(DİKKAT: Hakikatte büyük küçük resim gibi ayırımların olmadığını TEK-BİR resim olduğunu hatırlayalım. Asla unutmayalım.)
Doğarken herkese kendine ait özel bir yapboz tahtası (kişilik, benlik, fıtrat, nefs) verilmiştir.
Doğumdan ölüme yaş ilerledikçe, bilinç tekamül ettikçe, kişi çevreden aldığı, topladığı parçaları tahtasında (kişiliğinde, benliğinde) en uygun yerlere yerleştirir.
Kendine göre değerli olanları tutar, değersiz olanları atar. Zamanla tecrübe kazanır.
Bir insanı değerlendirdiğimizde, tahtasında tuttuklarına,
kendi tahtamızda tuttuklarımızla bakar ve değerlendiririz.
Kendi tahtamızda oluşan resimle bir diğer insanın hayatında bir parça oluştururuz.
Umarım bu kısmı defaatle ve dikkatle okursunuz.
Size verilen tahtada kendiniz için toplum yararına güzel parçalar biriktirdiyseniz. Siz değerli parça olursunuz. Diğer tahtalar sizi en güzel yerlerine (kalp-gönül) koyarlar.
Siz ne kadar çok gönüle girerseniz oradan ek kapasitede enerji alırsınız. Bu mesele ayrı tabi...
Mesela X kişi bir firmada çalışıyor. Patronun tahtasında o kişi para getiren bir parça.
Evindeki eşi için ise X kişi hayatının anlamı. Bizler bütün parçaları ayırmadan etiketlemeden varlığı var edene ait olan parçalar olarak görürsek. En değerli parça biz olmuş oluruz. Bu konuyla ilgili yazılacak çok şey var. Henüz şimdilik burası için bu kadarı yeterli.
Unutma! Bütün hakikat parçalara gizlenmiş ve birbirine bağlanmıştır.
Emr'e