Adınızın Pierre ya da Mahmut ya da Baruh olduğunu itiraf etmekten korktuğunuz ve bunun dört ya da kırk kuşaktan beri sürdüğü bir ülkede yaşıyorsanız;
zaten yüzünüzde aidiyetinizin rengini taşıdığınız için, bazı yerlerde “görünür azınlıklar” denilen azınlıklardan olduğunuz için böyle bir “itiraf”ta bulunmanıza gerek bile kalmayan bir ülkede yaşıyorsanız; o zaman “çoğunluk” ve “azınlık” sözcüklerinin her zaman demokrasi sözcüğünün içinde yer almadığını anlamanız için uzun açıklamalara ihtiyacınız yoktur.