Gönderi

Yiyip içen, söyleşen, gülüşen şu kalabalığın, Özgür'ün yıkılmışlığından, Selami'nin vurulmasından, binlerce kıyımdan, işkenceden hiç haberi yok sanki! Basında, radyoda, televizyonda görüp duydukları öylesine uzaklarında ki!.. Bu adacığa sığınmışlar masayı da kapmışlar; ötesi kimin umrunda?.. (...) Yatıp uyusak biraz. Derin, uzun bir uykuya dalsak şöyle; içimizde çökmüş kiri pası yutup yıkayan, güzel düşlerle kaplı bir uykuya. Ya uyanınca?.. Uyanınca mı? Gene uyusak... Bu kalabalıktakilerin çoğu öyle yapıyor işte. Yanık derileri özenli giysileri, kahkahalarıyla tatlı düşlerle dolu bir uykuda yuvarlanıp gidiyorlar; karışıver sen de aralarına...
Sayfa 239 - AyrıntıKitabı okudu
··
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.