Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"... Bu küçük insanların her gün tanrılara ne gibi eğlenceler, ne gibi zevkler sağladıklarını tasavvur edemezsiniz. Sabahları ağızlarına içki koymayan Olympos sakinleri, öğleye doğru, çok defa kavga ile sonuçlanan görüşmelerde bulunur ve kendilerine arzolunan temenni ve dilekleri dinlerler. Fakat nektarın dumanları beyinlerini ısıtınca ve kendileri ciddi işlerle artık meşgul olamayacak bir hale gelince, Olympos'un en yüksek noktasına çıkarlar, orada otururlar, dünyada olup bitene bakarlar, işte o zaman manzaraların en eğlencelisi ile gönül eğlendirirler. Ey ulu tanrılar! Ne komedyadır bu! Nedir bu deliler sürüsü her cins deliden oluşan bu çılgın sürü! Bundan yetkiyle bahsedebilirim, çünkü tanrılar böylece eğlendikleri vakit ara sıra ben de onlarla beraber bulunurum. Birisi, bir kadıncığa aşkından ölür, kadın onu ne kadar sevmezse, sevgisi o derece artar; bir başkası evlenirken, kızdan ziyade drahomayı alır. Beriki karısına eliyle aşıklar bulur; öteki, karısını o kadar kıskanır ki, bir an için olsun gözünden kaçırmaz. Burada, ansızın gelen bir ölümle kederlenen bir adam, bin bir çılgınlık yapar ve söyler, elem ve gözyaşı oyunu oynamak için para ile ağlayıcılar tutar, ötede böyle bir olaydan dolayı için için sevinen birisi kederli görünmek için en büyük çabalarda bulunur ve Greklerin dedikleri gibi, kaynanasının mezarı üstünde ağlar. Daha ötede oburluğunu tatmin için elinde olanı toplayan ve yakında bir kuru ekmeği bile olmayacak olan bir pisboğaz; ya da en yüksek mutluluğu avarelik ve uykuda bulan bir tembel. Bazıları, kendi işlerini ihmal edip, komşunun işleri için durmadan harekettedirler. Bazıları da, borçlarını ödemek için ödünç para almakla zenginleştiklerini hayal ederler, oysa iflas etmek üzeredirler. Şu pinti, mirasını zenginleştirmek için dilenci gibi yaşamaktan daha hoş bir şey bilmez. Şu doymak bilmez tüccar, ufak ve deneyimli bir kazanç için, denizlerde dolaşır, bir kere elden gidince dünyanın bütün altınının ona geri veremeyeceği hayatını rüzgarların, dalgaların keyfine bırakır. Başka biri de evinde sakin sakin, rahatça yaşayacağı yerde gidip talihi savaşta aramayı tercih eder. Bazıları, mirasçısı olmayan bir ihtiyarı aldatarak kolayca zengin olmayı ümit ederler; bazıları da aynı maksatla, kendilerini zengin bir ihtiyar kadına sevdirirler. Fakat hem berikiler hem de ötekiler aldatmak istedikleri kimseler tarafından aldatılınca, tanrıların neşesinin sınırı olmaz. ..."
Sayfa 119Kitabı okudu
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.