Çanakkale' de kan durmuyordu.
Tıbbi malzeme yetişmiyordu.
Kurşun yiyen bacaklar kollar, iple sıkılıyordu.
Yaraya ot tıkanıyordu.
Ot yoksa çamur kullanılıyordu. Delikler sıvanıyordu.
Kurtlanan yaralarını deniz suyuyla temizlemeye çalışan gazilerimizin feryatları, gecelerin karanlığını yırtıyordu.
Daracık alanda binlerce ölü beden yatıyordu. Milyarlarca sinek üşüşmüştü. Kavurucu sıcakta iyice ağırlaşan koku, sinek sürülerini mıknatıs gibi çekiyordu.