Kadife Bir Roman...Öncelikle sözlerime, bana bu kitabı hediye gönderme inceliğinde bulunan, beni ziyadesiyle onurlandıran, Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve MHP Mersin Milletvekili Olcay KILAVUZ Bey'e teşekkür ederek başlamak isterim.
Tarihi kurgular içerisinde işlenmiş, okurken sizi içine çekecek, hikayenin akışında sarıp sarmalayacak, diyardan diyara götürecek fantasik eserimizde "Varlık Nedir?" sorusunun cevabı aranacak.
Düşle gerçeğin iç içe geçtiği eserde yazar farklı farklı karakter ve olayları ustalıkla birbirine bağlamış. Dili son derece akıcı ve pırıl pırıl. Anlamını bilmediğimiz kelimeler bile cümle içerisinde tahmin edilebiliyor, kitap baştan sona bir çırpıda okunuyor.
Uzun İhsan Efendi'nin eline Venedik'li eski bir katip olan Kubelik'in külhanbeyi bir ağızla, çevirisini "Zagon Üzerine Öttürmeler" olarak yaptığı Rendekâr'ın bir eseri geçer ve eser üzerine düşünmeye başlar.
Uzun İhsan Efendi, Rendekâr'ın "Rüya görüyorum ama rüyada olup olmadığımı kesin olarak anlayamıyorum,gerçek hayatta mıyım rüyada mıyım bilemiyorum, bildiğim tek şey bu durumdan şüphe ettiğim gerçeğidir. Şüphe ediyorsam düşünüyorumdur. Bu durumda ben düşünen bir varlığım. Düşünüyorum o halde varım." tarzındaki açıklamalarına, "Düşünüyorum o halde varım; ama kimim?" derken olaylar bir yandan cereyan etmeye başlar.
Esasen Rendekâr, Descartes'in ta kendisidir.
Uzun İhsan Efendi'nin oğlu Bünyamin'in, babasının dünyayı bin bir zahmete katlanarak gezmek yerine, kendince geliştirdiği yöntemle, uyku ilacıyla istihareye yatarak öğrenmek suretiyle yazdığı kitabı bulmasıyla hikaye başlar. Yazarımızın hayal gücü, kurgusu, masalsı anlatımı düşle gerçeğin iç içe geçtiği bir hikayede sizi sarar sarmalar. Hikaye içinde hikaye, düş içinde düş...
Gelinen noktada Uzun İhsan Efendi "Düşündüğüm için ben var değilim, sizler varsınız." diyordur. "Sizler benim zihnimdeki düşüncelerden ibaretsiniz..."
18.11.2018 18:11 "Erciş"