Ayşe Hanım sayenizde bu soğuk ve kapalı pazar gününü Sait Faik’in o güzel dünyasından karelerle kapatıyorum. Benim adıma mutlu son oldu bu:)
Burgazada geziniz, tıpkı Sinop geziniz gibi dolu dolu geçmiş. İzlenimlerinizi böyle güzel bir seçkiyle bizimle paylaştığınız için çok teşekkürler. Tahmin ediyorum benim gibi yazınızı okuyan herkes şu an orada olmanın hayalini kurmuştur:)
Okurken hayranlık duyduğumuz, cümlelerini bohçalara sarıp başucumuza koyduğumuz yazarlar aslında bir adım ötemizde tüm hatıralarıyla bizi bekliyorlar. Her suçu İstanbul’a atmayı adet edindik. Belki de kolayımıza geliyor böylesi... Siz ertelemek yerine yaşamayı, deneyimlemeyi tercih ederek örnek oluyorsunuz pek çoğumuza...
Bugün Selman’ın yorumunun altına da yazdım; Sait Faik okumak, onun dünyasına girmek aslında... Bir kez girince de bir daha çıkması zor olan bir dünyası var Sait Faik’in... Siz sadece onun dünyasına girmekle kalmadınız, o dünyanın canlı tanıklarıyla bir araya geldiniz... Biz de sizin vesilenizle uzakan da olsa tanışmış olduk o tanıklarla... Umarım bir sonraki adımı da atmak kısmet olur...
Bu güzel paylaşım için bir kez daha teşekkür ederim. Sait Faik iyi ki doğmuş, iyi ki bu dünyadan geçmiş... Ve iyi ki sizin gibi değer bilen okurlara sahip olmuş...
Selam ve sevgilerimle...