Gönderi

264 syf.
10/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Geçtim Diyar-ı Yârdan, Bana Yadigâr Yaram Kaldı
"Ey aşk! Bu nasıl bir sır? İçine giren tufan oluyor. Bu nasıl bir hırka? Kim giyse aşk sarhoşu olup çıkıyor. Aşkın çilesini küçümsediğiniz an içinizdeki cehennem büyür. Aşkın çilesiymiş aşka dayanak olan. Yeter ki yan! Dumanın bulut olur. Yeter ki yak! Ummanlar kazan olur. Nerede ateş, orada su! Nerede su, orada ateş! Ne tuhaf kimya!" Kimya, Mevlânâ'nın ciğerparesi. Kardeşi dediği Alâeddin'in göz bebeği. O ise Şems'e maşuk.. Şems'in Konya'ya geri dönmesine sevinen Mevlânâ, onu bir daha kaybetmemek adına kızıyla evlendirir. Bu durum garip karşılanır çünkü Kimya ile Şems arasında büyük bir yaş farkı vardır. Konya halkı yine söylenmeye, huzursuzluk yaratmaya başlar. Fakat gönül yaşları eş olan bu iki kişi öyle bir bağ kurar ki aralarında; bir bakış, bir kelam ile çözülür tüm sorunlar. Kimya ister ki Şems'i, ona babasıyla yaşadığı halvet hâllerini anlatsın ve hiç susmasın. Kalbine, ruhuna bir şifa olarak hisseder onun sohbetini. Bir gece bu dileğini yerine getirir Şems ve der ki: " içinden dünya kaygısını, cehennem korkusunu, cennet ümidini sil at. Allah'ın muhabbetine aç gönlünü..." Kimya yaşadığı bu tecrübeyle bir kere daha hayran olur, bir kere daha aşkı harlanır. "Sende bulduklarım değil, sensiz kaybettiklerimdir önemli olan. Yoksa yaş dediğin nedir ki? Bu dünyada benden fazla yaşaman, bizim evliliğimize mi engel oluşturacak? Eğer ki korkun ecelse, benim senden uzun yaşayacağımı kim düşünmüş?" diyen Kimya, sırtında çıkan bir çıban sonucu hayatını kaybeder. Sırf Mevlânâ'yı mutlu etmek için, kabul ettikleri bu evlilik yolunda, bir aynanın içine iki kişi girip, oradan tek ruh olarak çıkmayı başaran iki aşık... Dünyanın anlamakta direndiği Tebrizli Şems'i anlamış, yaşamış maşuk... Kimya...
Aşkın Gözyaşları 3 - Kimya Hatun
Aşkın Gözyaşları 3 - Kimya HatunSinan Yağmur · Kapı Yayınları · 20167,4bin okunma
··
2 artı 1'leme
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.