Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

408 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Adem işlediği ilk günahla tüm masumluğu ile beraber Tanrı'dan almış olduğu kutsallığı da kaybetti. Kim bilir belki de her demirden, altından ya da herhangi başka bir dünya maddesinden yapılma tahta oturanın aklına ben Tanrı'dan yetki alıyorum demesinin arkasında da bu vardır. Yani ne demek istiyorum ki hepimiz, Adem ve Havva'dan geliyorsak eğer genetik kodlarımıza işlenmiş olması gerekmiyor mu Tanrı'dan gelen kutsallığa olan muhtaciyetimiz. Şeytanla olan savaşta Adem kaybetti. Ve Tanrı, onu cennetinden kovarak yeryüzüne gönderdi. Ama Şeytanla Adem'in savaşı hiçbir zaman son bulmadı. Bugün de hala devam ediyor. Habil ile Kabil'den tutun da bugünkü Suriye savaşına kadar. Hepsini bir kenara koyarsak eğer 2.Dünya Savaşı'nda durum diğerlerinden biraz daha farklıydı. İnsanlık, atomun gücünü keşfetti ve atomdan çıkardığı enerjiyi dev bir bombaya dönüştürdü. Tanrı gücüne erişmiş oldu. İnsanlık bunu -yani bilim insanları- Şeytan'ın yardımıyla mı başardı? Ben durumun öyle olduğunu zannetmiyorum. Bir önceki yorumum olan Kavgamız kitap yorumunu okursanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Hitler, atom bombasını müttefiklerden önce keşfetseydi durum bugünkünden daha mı farklı olurdu? Muhtemelen evet, çünkü atom bombasını elinde bulunduran bir güce kim karşı koyma cesaretinde bulunabilir ki... Ama yine de savaşların sona ereceğini sanmıyorum. O bizim genetik kodlarımızda var. Tarihten beri savaşıyoruz. Tarihin sonuna kadar da savaşmaya devam edeceğiz. Churchill, Stalin, Roosevelt ve Hitler... Sair surette diğerleri. Bugün olduğu gibi gelecekte de hala savaşmaya devam ediyor olacağız. Bugün atom bombalarıyla yarın kazma kürekle. Birbirimizin canını yakmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Çok ilginçtir, generalleri Hitler'e savaşa 1942'de girme önerisinde bulunurlar. Hitler kararlıdır. Polonya'yı işgal eder. Çünkü İngiltere'nin Polonya için savaşa girmeyeceğini düşünmektedir. Ancak yanılmıştır. Peki Hitler, Alman ordusunu dinleyseydi ne olurdu? Savaşı 6 ayda kazanırlardı. Neden? Çünkü jet olacaktı, roket olacaktı... İnanılmaz bir teknolojiyi elinde bulunduran Alman ordusu önünde durulabilmesi imkansız olacaktı. Atom bombasının teorik olarak yapılabilmesinin mümkünlüğü görülünce Almanlar da müttefikler gibi hemen harekete geçtiler. Ancak burada belki de tarihin seyrini değiştiren bir hata yapıyorlar. Nötronları yavaşlatmak için ağır su kullanıyorlar. Bu yetmiyor, grafit kullanmak gerekiyor ancak ne hikmettir akıllarına gelmiyor. Ancak Almanların elinde bir ağır su tesisi yok. Ve yenisini kurmak da yıllar alıyor. Savaşın gidişatı Hitler açısından hiç de iyi değilken yeni bir tesis kurmakla harcayacak enerji ve vakit de yoktur. "Peki ne yapılmalı? Hazırda bir tesis var mı? Evet. Nerede peki? Efendim, Norveç'deki Norsk Hydro Ağır Su tesisleri. Derhal işgal ediniz." İşte Hesaplaşma kitabında tam da bu hikayeyi okuyoruz. Norveçli vatanseverlerin, ülkeleri için katlanmak zorunda oldukları onca cefa takdir edilesi bir vatanperverlik örneğidir. Eşine nadir rastlanır zorluklara katlanarak, geri dönemeyeceklerini bile bile intihar operasyonuna katılmak dünyada ender sayıdaki milletlere has bir özelliktir. Hitler'in Fransa'yı işgali de ayrı bir hikaye konusudur. Fransa işgalinin son bulması amacıyla Fransızları masaya oturtan Hitler, Fransız heyetine bir de sürpriz hazırlamıştı: I.Dünya Savaşı'nı fiilen bitirmek amacı ile Fransızların, Almanlara imzalattığı ateşkes antlaşmasının imzanlandığı vagon. Hitler, "Vagonu, 11 Kasım'da nerede duruyorsa oraya koyun" talimatı vermişti. Vagon da Compiegne Müzesi'nde çıkarılmış ve 11 Kasım 1918'de durduğu noktaya getirilmişti. Fransa'nın gururunu yerere sererek vicdanını soğutmuş olan Hitler, Eiffel Kulesi'nin önünde fotoğraf çektiriyordu. Sonuç olarak atom bombasını yapanlar Alman bilim adamlarıydı. Aslında atom bombası yarışında her iki taraftaki bilim insanlarının çoğunluğu da Almandı. Bir taraf Dünyayı ele geçirmek isteyen Hitler korkusundan diğer taraf Hitler’den önce atom bombasına sahip olarak dünyayı kurtarma arzusundan atom bombasını icat etmek istiyorlardı. Ancak işin özünde ne Dresden’e fosfor bombası atıp savaş suçu işleyen, Hamburg’u baştan sona yakıp insanların asfalta yapışmasına neden olan İngiltere’nin, ne de Japonya’yı önce yangın bombaları ile yerle bir edip ardından da atom bombaları atacak olan Amerika’nın dünyayı Hitler’den korumak veya intikama doyamamak gibi bir durumu vardı. Atom bombası saldırısının arkasında yatan gerçek sebep intikam değil, yeni dünya düzeninin kurulması için gerekli stratejinin uygulanma zorunluluğuydu...
Hesaplaşma
HesaplaşmaAtakan Büyükdağ · Destek Yayınları · 2017972 okunma
··
20 görüntüleme
Szweig okurunun profil resmi
Detayına kadar 2. Dünya savaşı ve devletlerin işgal planları...Almanlar bir de Atom bombası yapsaydı neler olurdu düşünmek bile ürkütücü.Severek okuduğum bir dönem. Bilgiye de yorumunuzu katmışsınız,güzel olmuş,emeğinize sağlık.
Anıl Haznedar okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim 🙂
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.