Bu Doğu havasını akşamüstünden
Ayırsın biri sabaha götürsün
Gün ışısın yüce yüce dağlarda
Gerinsin ak güvercin
Tam bunu demiştim
...
Tam bunu demiştim bu kara adam
Bozulmuş yenilmiş yorgun
Çevirsin bildik sokaktan ayağımı
Bu yalnız merhaba dediğim adam
Bu sevmediğim tek yönlü dümdüz
Alsın başka yerlere götürsün
...
Ben yalnızlığımı gözlerim gibi taşıdım
Unutmak olmazdı unutmadım
Ben garip Çingene -oh olsun-
Parlak tüylerinden önce tavusun
Çirkin bacağından haberli
Kendimi zorla onardım unutmadım
Çirkindi ellerim inceliğim yoktu
Yalandı bir inansaydım
Sonsuz ölürdüm
...
Tam bunu demiştim bu kara adam
Serin içkilerde mantomu alır
Eşarpımı alır sıkıntımı alır
Yalnızlığımı anlamaz korkmam
Tutamaz sevemem onu korkmam
-Vay garip Çingene-