Maturidi’nin ilhamı bilgi kaynağı olarak kabul etmemesinin bir sebebinin de, onun akıl, kalp ve gönlün birbiri ile irtibatını görmesi olduğu söylenebilir. Mevcut yaygın İslam anlayışında ilham, keşf ve kerametin alternatif bir epistemoloji olarak işlev görmesi, “Batini zihniyet”in Ehl-i Sünnet içinde meşrulaştırılmasını kolaylaştırmasının ötesinde, tarikat çizgisinde şekillenen bir takım anlayış biçimlerinin dinin yerine ikame edilmesine de zemin hazırlamaktadır.