Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

“Aşklarına karşılık bulamadıkları için intihar eden kadınlar ve erkekler mi istersin, Kıbrıs kralı gibi içini yiyip bitiren yersiz kıskançlık krizleri sonunda çok sevdiği karısını elleriyle boğup öldürenleri mi, hapse düşenleri mi, toplu katliam yapanları mı, güzel Helena yüzünden çıkan büyük savaşı mı, düelloda ölenleri mi, işkencede sevgilisinin adını söylememek için dişleriyle dilini koparıp atanları mı, delirenleri, tımarhaneye düşenleri mi, bütün itibarını ayaklar altına alanları mı, yok olan servetleri mi?.. Daha sayayım mı?” “Ama bunların hepsi edebiyat kahramanı anladığım kadarıyla” dedi. Uydurma şeyler demek istiyordu, hayal ürünü kişiler. “Daha iyi ya” dedim. “Edebiyat gerçekten daha gerçektir. Ayrıca günlük hayatta bunlar olmuyor mu sence? İntiharlar, cana kıymalar, İngiltere Kralı Edward gibi aşk yüzünden tahttan vazgeçmeler, Puşkin gibi düelloda öldürülmeler, Clinton gibi ufak bir macera için başkanlığı tehlikeye atmalar, Oscar Wilde gibi hapse düşmeler...” “Doğru” dedi, gülümsedi. “Bu açıdan bakınca çok tehlikeli bir şeymiş aşk.” “İnsanın iradesini elinden alır da ondan. Seni yönetmeye başlar, mantık kaybolur, doğru dürüst düşünemezsin bile. Birine âşık olmak, gözü bağlı olarak, bir uçurumun kıyısında yürümek demektir. Başına neler geleceğini hiçbir zaman bilemezsin. Sonu ölüm de olabilir, cinayet de, intihar da.”
Sayfa 107 - Doğan Kitap
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.