Gönderi

328 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Anne Mallory'nin okuduğum ilk romanıydı. ve ne yazık ki olaylara en sondan balıklama atlamış olmama sebep olan seri sonu romanıydı. (Romanı okurken hissettiğim olayların gidişatı hakkında bir türlü bağlantı kuramama sorunumun sebebinin de bu olduğuna inanmak istiyorum. ) Yukarıdaki girizgahı öncelikle unutmanızı rica ediyorum. Hayatımda okurken en çok güldüğüm hatta bazı anlarda koptuğum bir ilişki vardı her şeyden önce bu romanda. Dünya olayın ortasında damdan düşercesine Andreas'ın yaşamına giren Phoebe! Uzun bir süre gerçekten kişiliği konusunda Andreas'ın sorguladığı kadar saf ya da deli mi diye düşünmenize neden olacak bir karakter. Andreas ise acının dibine vurarak o günlere gelmiş duygu yoksunu bir adam. Andreas'ın iç sesiyle Phoebe'nin asla durmak ve sınır bilmeyen konuşma meziyeti muhteşem diyaloglara sebep olmuş. Phoebe'nin ince ince Andreas'ın ruhuna işleyişi çok güzel kaleme alınmış. Bayıldım. Ama başta dediğim gibi olayların akışında karşıma çıkan karakter ve detaylar çoğu anda "sayfa mı atladım acaba?" dememe sebep olan bir muamma içerip durdu. Her şeyin çözüldüğü anda bile duraksama yaşadım. Bu tarz seri romanlarda genelde yazarlar okurlarının bir önceki romanlarını okumamış olma ihtimaline karşı geriye dönük açıklamalar atarlar aralara. Bu romanda bence bu eksikti diye düşünmek istiyorum. Bunu da ancak daha önce yazdıklarını okuduğumda netleştirebileceğim. Phoebe'nin sevgisindeki taviz vermezlik herşey sonuca bağlandığında bir tık beni duraksatmış olsa da bunu da sadakat konusundaki seçici taviz vermezliğine bağlayabilirim. Oldukça keyifli bir romandı kısacası.
Ruhunu Aşka Teslim Et
Ruhunu Aşka Teslim EtAnne Mallory · Nemesis Kitap​ · 201579 okunma
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.