Bi köylü kadını düşünün,
Kocasını savaşta kaybetmiş,
Bir oğlu ile başbaşa kalmış.
Yıllarca yememiş içmemiş, o oğlanı vatana milllete hayırlı evlat olması için yokluk içinde gecesini gündüzüne katmış.
Ve o saf o temiz delikanlı, kurtuluş savaşı döneminde düşmana cephe alacağı yerde düşmana kılavuzluk etmiş. Belki bilerek belki de bilmeyerek.
Ve bunu duyan anası gururuna yediremeyip.
Atını dört nala koştura koştura İnegöl 'e varır,
Ve gözünü hiç kırpmadan evladını alnın ortasından vurur...
Bi ana için ne acı...
Evlat acısı...
Ama................!!!