“İnsan” türü dışında, diğer canlılarda “tecavüz” diye bir kavram yok.
Sadece aslanlar nadiren de kedilerin erkeği, dişiyi elde etmek için onun yavrularını yer ama yine de dişi hazır olmadan ilişki yoktur.
Bütün hayvan türlerinde cinsel ilişkiye karar veren, belirleyici olan mutlaka dişi olduğu halde, neden sadece “insan” türünde, dişinin isteği dışında ilişki=tecavüz vardır?
Ben hayvanlar gibi insan doğasında da “tecavüz”e yer olmadığını bunun, yetiştirilmemizle ilgili olduğunu düşünüyorum.
Bunda da yine çocuklarımızı yetiştiren anaların, yani kadınların, en az erkekler kadar belirleyici olduğu herhalde inkâr edilemez.
"Dişi köpek kuyruk sallamazsa, erkek köpek yanaşmaz."
"Kocanın vurduğu yerde gül biter."
"Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin."
"Kadının yüzünün karası, erkeğin elinin kınası."
“Dişi yalanmazsa erkek dolanmaz”
“Karı gibi kırıtma!"
“Karı gibi korkma”
"Çocuksuz kadın, meyvesiz ağaca benzer."
"Kadın erkeği rezil de eder, vezir de."
“Erkek gibi / Kadın gibi” ve benzeri daha yüzlerce ayrımcılık kokan, kadını aşağılayan sözleri sadece erkekler söylese hadi neyse fakat ne yazık ki bunlar kadınlar tarafından da söyleniyor.
Şayet kız çocuğu, bir erkek çocukla konuşuyor şakalaşıyorsa anası ona: “Elin oğluna neden kırıtıyorsun?” derken, oğlu bir kızla konuşuyorsa, “oğlumu baştan çıkarma orospu” diyebiliyor.
Kadın kadınla kavga ederken: “Kocama/oğluma seni s..tiririm” gibi daha pek çok söz ve davranış ne yazık ki, erkekleri, hayvanların bile yapmadığı davranışlara sürüklüyor maalesef.
Kan davasında, kanlısını öldürmeyen erkeği eşi yatağına, anası ise adam yerine koymaz.
Bu konular “kadın/erkek” veya “ah şu erkler” şeklinde değil de, “İnsan olarak bu meseleyi nasıl çözeriz?” noktasına gelebilirsek, daha kolay çözüme kavuşur gibi geliyor.